Back to top
  • 공유 Paylaş
  • 인쇄 Yazdır
  • 글자크기 Yazı tipi Boyutu
URL kopyalandı.

Kuantum Tehdidi Yaklaşıyor: Bitcoin(BTC) ve Ethereum(ETH) Güvenliği Risk Altında

Kuantum Tehdidi Yaklaşıyor: Bitcoin(BTC) ve Ethereum(ETH) Güvenliği Risk Altında / Tokenpost

Tiger Research tarafından yayımlanan son rapora göre, *kuantum bilgisayarlar*ın hızlı gelişimi özellikle Bitcoin(BTC) ve Ethereum(ETH) başta olmak üzere *blokzincir teknolojisi*nin temel güvenlik yapısını tehdit ediyor. Raporda, kuantum bilgisayarların blokzincir şifrelerini kırabileceği *Q-Day* adı verilen dönüm noktasının hızla yaklaştığı belirtildi. Ayrıca önde gelen kripto para projelerinin henüz yeterli hazırlık yapmamış olmasının ciddi bir *güvenlik açığı* oluşturabileceği uyarısı yapıldı.

Tiger Research, Q-Day’in gelişinin en erken 5 yıl, en geç 7 yıl içinde olabileceğini öngörüyor. Bu tarihten sonra *kuantum bilgisayarlar*, mevcut açık anahtar kriptografi algoritmaları olan ECDSA yapısını aşabilecek işlem gücüne ulaşmış olacak. Özellikle Shor ve Grover algoritmalarının kullanımı, Bitcoin özel anahtarlarının ele geçirilmesine ve sahte işlemler yapılmasına neden olabilir. Bu durum, blokzincirin *bütünlüğünü* ciddi biçimde zedeleyebilir. Rapora göre, işlemi gerçekleşmiş cüzdanların açık anahtarlarının halihazırda geniş ölçekte yayıldığı düşünülürse potansiyel *siber saldırı riski* oldukça yüksek.

Bu teorik tehdit artık pratik bir soruna dönüşmeye başlarken, ABD Ulusal Standartlar ve Teknoloji Enstitüsü (NIST) 2024’te *kuantuma dirençli şifreleme* (Post-Quantum Cryptography - PQC) standardını duyurdu. Google ve AWS gibi büyük teknoloji şirketleri, Kyber ve Dilithium temelli güvenlik sistemlerine geçmeye başladı bile. Ancak Tiger Research’ün analizine göre, *blokzincir sektöründe* hala testnet düzeyinde dahi bir ilerleme bulunmuyor.

PQC temelli güvenlik mimarisi, Kyber (iletişim şifreleme), Dilithium (işlem imza doğrulama) ve SPHINCS+ (kayıt bütünlüğü) olmak üzere üç temel katmandan oluşuyor. Kyber, ağ düğümleri arasındaki iletişimi dış müdahaleye tamamen kapatırken, Dilithium sayesinde işlem imzaları *Shor algoritmasına* karşı bile güvenli hale geliyor. SPHINCS+ ise çok katmanlı hash ağaç yapısıyla kayıtların sonradan değiştirilmesini engelliyor. Bu çözümler etkin olarak uygulamaya konduğu takdirde, Bitcoin ve Ethereum’un Q-Day sonrası bile *varlık güvenliğini* koruyabileceği değerlendiriliyor.

Ancak iki temel kripto paranın stratejileri oldukça farklı. Bitcoin, zincirin tarihsel dokusuna zarar vermemek için daha konservatif bir yaklaşım olan BIP-360 çerçevesinde P2QRH adlı hibrit imzalama modelini tartışıyor. Bu model, ECDSA ile PQC adreslerinin birlikte çalışmasına olanak tanıyarak aşamalı bir geçiş öneriyor. Öte yandan Ethereum, EIP-4337 ile başlatılan *hesap soyutlama* temeli üzerinde EIP-7693, EIP-8051 ve EIP-7932 örneklerindeki gibi esnek çoklu imza sistemlerine yöneliyor. Bu sayede algoritma değişiminin daha dinamik biçimde yapılabileceği bir yapı benimsiyor.

Ancak bu teknik gelişmelerin ötesinde asıl sorun *yönetimsel süreçler*. Tiger Research’e göre, Web2 dünyasındaki merkezileşmiş şirketler kararlarını hızla uygulamaya alırken, blokzincir gibi *dağıtık yapılar*da fikir birliğine varmak zaman alıyor. Özellikle Bitcoin ağındaki cüzdanların %20 ila %30’unun açık anahtarlarının zaten sızmış olması, *varlık kaybı* riskini artırıyor. Bu da olası bir panik hard fork süreciyle sonuçlanabileceği için *zincir bölünmesi* gibi daha ağır sonuçlar doğurabilir.

Sonuç olarak, PQC entegrasyonu bir tercih değil, zorunluluk olarak öne çıkıyor. Q-Day gerçekleşmeden önce *uygulamaya yönelik adımlar* atılmazsa, blokzincir ekosistemi genel anlamda ciddi itibar kaybı yaşayabilir. Bu yarışta önemli olan kimin önce değil, *kim daha güvenli şekilde dönüşüm gerçekleştirebilecek* sorusunun yanıtı olacak.

<Telif hakkı ⓒ TokenPost, yetkisiz çoğaltma ve yeniden dağıtım yasaktır >

Popüler

Diğer ilgili makaleler

Yorum 0

Yorum ipuçları

Harika bir makale. Takip talep etme. Mükemmel bir analiz.

0/1000

Yorum ipuçları

Harika bir makale. Takip talep etme. Mükemmel bir analiz.
1