Bitcoin(BTC) odaklı merkeziyetsiz finans dünyasında yeni bir döneme giriliyor. Messari Research’in 24’ünde yayımladığı rapora göre, BTCFi (Bitcoin merkezli DeFi) alanında Starknet’in rolü hızla genişliyor. Artık yalnızca staking ya da köprüleme çözümleriyle sınırlı kalmayan Starknet, borç alma, verme, getiri stratejileri ve günlük harcamaları kapsayan *kendi kendine saklama temelli bir finansal yapı* kurma yolunda önemli adımlar atıyor.
Starknet üzerindeki toplam kilitli varlık (TVL), son altı ayda 155 milyon dolardan 310 milyon dolara çıkarak neredeyse ikiye katlandı. Bu artış, köprülenmiş Bitcoin(BTC), stabil kripto paralar ve yerel token STRK’ın daha fazla stake edilmesiyle gerçekleşti. Özellikle Vesu gibi lending protokolleri, kullanıcıların BTC’lerini teminat olarak gösterip gelir elde etmelerine olanak sağladığı için *ek getiri arayışını destekliyor.*
Messari verilerine göre bu platformlarda kullanıcı katılımını artırmak için 100 milyon STRK değerinde teşvik programı uygulanıyor. Bu sayede, borçlanma ve ‘looping’ gibi *ileri seviye DeFi stratejileri* de aktif şekilde kullanılıyor. Kullanıcılar, arbitraj fırsatları taşıyan taşıma işlemleri (carry trade) ve teminat yeniden kullanımı gibi yöntemlerle gelirlerini maksimize etmeye çalışıyor. Örneğin, kullanıcılar BTC’lerini stake ettikten sonra USDC borç alıp bunu yeniden yatırarak kaldıraçlı pozisyonlarla yüksek yıllık getiriye (APY) ulaşabiliyor. Böylece Starknet, BTC’yi sadece saklanan bir varlık olmaktan çıkarıp *aktif gelir üreten bir enstrümana* dönüştürüyor.
Yeni modeller arasında son dönemde dikkat çeken bir örnek ise Re7 Capital tarafından sunulan mRe7BTC. Bu ‘wrapped BTC’ tabanlı opsiyon stratejisi %20’ye varan getiri sunarak, BTCFi piyasasındaki mevcut kâr oranlarının üzerine çıkıyor. Messari’nin raporunda da vurgulandığı gibi, bu tarz yüksek getirili ürünler daha sofistike yatırımcıların ilgisini çekiyor ve *BTC’nin finansal araç olarak benimsenmesini* hızlandırıyor.
Teknoloji tarafında da Starknet atılım içinde. STARK kanıtlarına dayalı yeni bir doğrulama motoru olan S-TWO devreye alındı. Bu sistem hem işlem hızını artırıyor hem de yakın gelecekte Bitcoin ağının veri doğrulama sürecine entegre edilmesini hedefliyor. Böylece Starknet, yalnızca Ethereum ile sınırlı kalmayıp, Bitcoin’i de L2 sistemlerde *doğrulama mekanizmasının bir parçası* olarak değerlendirmeyi planlıyor. Bu hamle, platformun çapraz zincir uyumluluğu ve güvenliğini aynı anda güçlendirmeyi amaçlıyor.
Kullanıcı deneyimi tarafında da gelişmeler hız kesmeden devam ediyor. Starknet’e bağlı çalışan ‘Ready’ cüzdanı, kısa süre önce ‘neobank’ hizmetlerine evrilerek büyük bir dönüşüm geçirdi. Kullanıcılar bu platform sayesinde merkezi borsalara ihtiyaç duymadan *doğrudan itibari para yatırabilir ve harcayabilir* hale geliyor. Sanal IBAN entegrasyonu, yerel para ile kriptoya geçiş çözümleri ve kendi-kendine saklama özellikli banka kartları gibi yeniliklerle, STRK ödülleri günlük harcamalarda kullanılabiliyor. Örneğin, staking’ten elde edilen gelirle kahve almak veya market alışverişi yapmak artık mümkün.
Tüm bu dinamikler, yalnızca sermaye getirisine dayanan eski DeFi modelinden uzaklaşılarak, *gerçek hayatta işleyen ve kullanıcı davranışına göre gelişen* bir ekonomi modeline geçişi yansıtıyor. Messari Research, Starknet’in staking, borçlanma, getirilerin tahsili ve itibari para ile ödeme gibi tüm süreçleri entegre şekilde sunabilen ilk Bitcoin tabanlı Layer-2 altyapısı olabileceğini belirtiyor.
Sonuç olarak Starknet, Bitcoin’i "dijital altın" kavramından çıkarıp *aktif ekonomik değer üreten bir varlık* olarak yeniden tanımlıyor. Bu yaklaşımın, BTCFi pazarının geleceğini derinden etkileyebileceği öngörülüyor.
Yorum 0