Tiger Research: 2026’da Kripto Piyasasında ‘Anlatı’ Bitti, ‘Performans’ Başladı

2026 yılına dair kripto para piyasasının nasıl şekilleneceğine ilişkin önemli öngörüler sunan Tiger Research, yakın tarihli raporunda kurumsal yatırımcıların etkisiyle piyasanın yeni bir düzene geçeceğini belirtti. Raporda sürdürülebilirliği şüpheli olan projelerin piyasadan eleneceği ifade edilirken, yeni dönemin temel parametreleri olarak token ekonomik modellerinden RWA’ye, yapay zeka ve robot teknolojilerinin entegrasyonundan medya modellerine kadar birçok konuya dikkat çekildi.

Araştırmaya göre, kurumsal fonlar yoğun biçimde Bitcoin(BTC) etrafında toplanırken, geçmişte görülen altcoin’lere yönelik “damlama etkisi” neredeyse ortadan kalkmış durumda. Bu, Ethereum(ETH) ve Bitcoin dışındaki projelerin varlıklarını sürdürebilmek adına çok daha sert bir rekabet içinde kalacakları anlamına geliyor. Raporda, temeli sağlam olmayan anlatı merkezli projelerin kurumsal yatırımcılar tarafından artık tercih edilmediği ve gerçek kârlılık ile risk yönetimine odaklanıldığı belirtildi. Nitekim bu yıl içinde listelenen yeni projelerin %85’inin fiyat kaybı yaşaması, sürdürülebilirlik eşiğinin daha da zorlaştığını ortaya koyuyor.

Piyasa dinamiklerinin işleyişinde de önemli yapısal değişiklikler göze çarpıyor. Kullanım bazlı token ekonomisinin yatırımcı güvenini kazanamadığını vurgulayan Tiger Research, karmaşık yönetişim sistemlerinin yeterli değer önerisi sağlayamadığını ifade etti. Buna karşın ‘geri alım’ ve ‘token yakımı’ gibi doğrudan değer aktaran mekanizmaların yeni nesil tokenomik anlayışında öne çıkacağını kaydetti. Bu, sadece ‘fayda’ işleviyle sınırlı kalan modellerin artık piyasada yer bulamayacağına dair net bir uyarı niteliğinde.

Web3 projeleri arasında birleşme ve satın alma hamlelerinin artma ihtimali de raporda öne çıkıyor. Sektördeki olgunlaşmayla birlikte rekabet avantajı yakalamak isteyen girişimlerin birleşmeler yoluyla daha hızlı ölçekleneceği ve özellikle gelir getiren teknoloji temelli ekiplerin bu süreçte oyun kurucu rolü üstleneceği öngörülüyor. Bu da blokzincir alanının geleneksel sanayi kademelerine yaklaştığını gösteriyor.

Teknolojik gelişmeler açısından ise robotik ile blokzincir teknolojilerinin kesişimi dikkat çekiyor. Raporda merkeziyetsiz ‘crowdsourcing’ modellerinin doğmakta olduğu; bunun, küresel kullanıcıyı dahil ederek veriye dayalı robot gelişimi sağlayacağı belirtildi. Medya dünyasında da öngörü piyasalarına dayalı modellerin, klasik reklam merkezli gelir yapılarına alternatif olabileceği değerlendirildi. Okur katılımını esas alan sistemlerle medya kurumları farklı bir ekonomik paradigmaya geçebilir.

Geleneksel finans kurumlarının ise reel varlıkların tokenlaştırılması (RWA) alanında öne çıkacağı düşünülüyor. Bu kurumların üçüncü taraf zincirlere entegre olmaktansa, kendi özel blokzincirlerini geliştirerek kontrol ve güvenliğe öncelik verecekleri belirtiliyor. Bu da bağımsız ürün geliştirme gücü olmayan blokzincir projeleri için ciddi bir rekabet dezavantajı anlamına geliyor. Büyük kurumsal sermayenin sektöre akışına dair bir diğer kritik konu da ‘gizlilik teknolojileri’. Kurumlar yüksek hacimli işlemlerde şeffaflık yerine görünürlüğün azaltılmasını tercih ettiğinden, bu alandaki teknik çözümler piyasaya girişin anahtarı haline gelebilir.

Son olarak dijital varlık yatırımı ile kullanımı arasındaki sınırların da giderek silikleştiği vurgulanıyor. Önceden borsalar üzerinden yapılan kripto yatırımları yerini giderek daha fazla kullanıcı dostu arayüzlere sahip fintech platformlarına bırakıyor. Yaşama entegre olmuş bu uygulamalar sayesinde dijital varlık deneyimi günlük hayatın sıradan bir parçası haline geliyor. Özellikle Ethereum staking ETF’lerinin piyasaya sürülmesi, Bitcoin ETF yatırımcılarında da ‘sürekli gelir’ beklentisi doğuruyor ve bu beklentiyi Bitcoin finans hizmetleri (BTCFi) karşılayabilir.

Tiger Research, tüm bu gelişmeleri değerlendirerek 2026 yılında kripto para piyasasında yalnızca teknolojik ilerleme değil, aynı zamanda sektörel dönüşüm, kurumsal strateji değişimi ve mahremiyet odaklı altyapıların gündem olacağını vurguladı. Artık ‘anlatı’ değil, ‘performans’ dönemi başladığı yorumunda bulundu.