ABD Başkanı Donald Trump, bazı yarı iletken ürünlerde gümrük vergilerini kaldırma kararı alsa da, piyasa uzmanları bu hamlenin *sembolik* anlamlar taşıdığı ve elle tutulur bir etki yaratmasının zor olduğu görüşünde. Çünkü ABD'ye ulaşan yarı iletkenlerin büyük bölümü zaten GPU, sunucu, dizüstü bilgisayar ve akıllı telefon gibi *tamamlanmış ürünlerin* içinde geliyor. Dolayısıyla bu ürünler üzerindeki *yüksek ithalat vergileri* – bazen %49’a kadar çıkabiliyor – korunmaya devam ediyor. Uzmanlara göre Trump’ın bu adımı *politik bir mesaj* olarak kullanılabilir ancak endüstrideki etkisi oldukça sınırlı.
Öne çıkan örneklerden biri, *Nvidia’nın* yüksek performanslı yapay zeka eğitimi için geliştirilen *DGX sistemleri*. Bu sistemler yeni muafiyet kapsamına dahil edilmediği için %40 civarında *yüksek gümrük vergileri* ödemek zorunda. Bu da ülke genelinde yürütülen yapay zeka altyapı projelerini *yavaşlatma riski* taşıyor. Bu durum, ABD’de yarı iletken üretimini teşvik etmek amacıyla oluşturulan ve milyarlarca dolarlık teşvik içeren *CHIPS yasası* ile de çelişiyor. Ayrıca en ileri düzey yarı iletken üretimi için hayati öneme sahip *ekstrem ultraviyole (EUV)* litografi makineleri gibi ekipmanlar Hollanda ve Japonya’dan ithal ediliyor ve bu ürünlerin %20 ila %24 arasında değişen oranlarda *yüksek vergilere* tabi olması da dikkat çekiyor.
Temel ekipman ve tamamlanmış ürünlere uygulanan bu *yüksek vergiler*, şu an finans, savunma gibi sektörlerde hızla yayılan *üretken yapay zeka* ve *büyük dil modelleri* çalışmalarını sekteye uğratıyor. Bu durum, ABD'nin *teknolojik liderliğini* koruma çabaları açısından da ters etki yaratıyor. Trump’ın yaptığı *gümrük muafiyeti*, AI endüstrisine neden gerçek bir fayda sağlamıyor sorusunun yanıtı ise tedarik zincirlerinin *küresel yapısında* yatıyor. Silikon plaka gibi bazı hammaddelerde vergi muafiyeti olsa bile, son ürün olan GPU ve sunucular halen *yüksek vergilere* tabi tutuluyor. Dolaylı vergiler, ileri seviye sistemlerde ek maliyet yükü yaratırken AI modeli eğitimi, veri merkezi genişliği ve altyapı kurulumları gibi kritik süreçleri *olumsuz etkiliyor*.
Konuya şirketler açısından bakıldığında ise en büyük sorun, *gümrük politikalarının öngörülemezliğinde* yatıyor. Ekonomik temelden yoksun olan gümrük vergileri, yatırım kararlarını *erteletiyor* ve bu da özellikle büyük sermaye gerektiren veri merkezi inşaatları veya üretim tesisi kurulumları gibi projelerde *gecikmelere* neden oluyor. COVID-19 dönemindeki gibi yeni bir *tedarik zinciri krizinin* 2025’e kadar *talep daralması* ve *endüstri gerilemesi* gibi sonuçlara kapı aralayabileceği uyarısı yapılıyor.
Trump yönetiminin temel gerekçelerinden biri olan “*yerli üretimi teşvik etme*” hedefi de şu an için düşük bir başarı oranı gösteriyor. CHIPS Yasası önemli teşvikler sunsa da, pek çok ABD’li şirket hala üretim için denizaşırı *taşeron fabrikalara* bağımlı. Dolayısıyla yerli üretim kapasitesi yeterli düzeyde değilken, ithalat ekipmanlarına uygulanan yüksek vergiler *yerel üretim maliyetlerini* daha da artırıyor.
Bu gelişmelerin etkisi *blokzincir* ve *kripto para* projelerine kadar uzanıyor. Özellikle *AI tabanlı blokzincir çözümleri*, yüksek performanslı GPU ve sunucu sistemlerine bağımlı oldukları için bu vergilendirme politikalarından *doğrudan etkileniyor*. Madencilik, işlem doğrulama, dağıtık AI model çalıştırma gibi faaliyetlerin donanım gereksinimi yüksek olduğundan, bu alanlarda *kârlılık ve ölçeklenebilirlik* baskı altına giriyor. Yapay zekânın blokzincir ve Web3 alanında yeni yeni yayılmaya başladığı düşünülürse, *pazar kaybı* ve *proje durdurma* riskleri göz ardı edilemez.
Özellikle *girişimler* ve *start-up odaklı ekosistem* içinde faaliyet gösteren küçük ölçekli şirketler için bu durum çok daha ağır. Zira büyük firmalara kıyasla *maliyetleri göğüsleme kapasiteleri* oldukça sınırlı. Bu da inovasyonun ve yaratıcılığın merkezi olarak görülen bu kesimin ciddi şekilde zarar görmesine ve sektörün genel olarak *geride kalmasına* neden olabilir.
Kısacası, Trump’ın son gümrük muafiyeti adımı kısa vadede bazı rahatlamalar sağlasa da, tamamlanmış ürünlere yönelik *yüksek vergi oranları* sektördeki *maliyet baskısını* artırmaya devam ediyor. Korumacı ticaret politikaları, ABD’nin *teknolojik altyapı yatırımlarını* ve *yapay zekâda liderliğini* sürdürme hedefiyle çelişiyor. Politikayı oluşturan karar alıcıların, bu yapısal gerçekliği görüp yön değiştirmemesi halinde ABD’nin teknoloji geleceği *ciddi sınavlarla* karşı karşıya kalabilir.
Yorum 0