Güneydoğu Asya ülkelerinde blokzincir sektörleri, yerel politika ortamları ve finansal altyapılarına göre net bir şekilde farklılaşıyor. 24’ünde (yerel saatle) Tiger Research tarafından yayımlanan bir rapora göre, bu ülkelerdeki yerel blokzincir projeleri, *teknik üstünlükten çok düzenleyici uyum* ve *gerçek kullanım senaryolarına* odaklanarak rekabet gücü kazanıyor. Raporda, bu yerel zincirlerin *Web3 pazarında liderliği ele geçirme potansiyeline* sahip olduğu vurgulanıyor.
Güneydoğu Asya, genel olarak *yüksek kripto benimsenme oranına sahip* ülkeleri barındırıyor. Özellikle Vietnam, Tayland ve Filipinler gibi ülkelerde oyun ve merkeziyetsiz finans (DeFi) gibi alanlarda ciddi kullanıcı yoğunluğu gözlemleniyor. Ancak Tiger Research, bu ülkelere yönelik yerel zincir stratejilerinin oldukça farklılaştığını belirtti. Rapora göre bu zincirler üç ana modele ayrılıyor: *devlet destekli*, *özel sektör öncülüğünde* ve *küresel zincirlere bağımlı*. Her modelde geliştiricilerin odak noktaları ve stratejik öncelikleri değişiklik gösteriyor.
Vietnam'da öne çıkan 1Matrix, devletin dijital dönüşüm politikasıyla uyumlu biçimde geliştirildi. Bu zincir, Başbakanlık tarafından çıkarılan 1236 sayılı kararnameye dayalı olarak ‘Vietnam’da Üret’ yaklaşımıyla kamu hizmetleriyle entegrasyon ve *veri egemenliğini* destekleyecek şekilde tasarlandı. Öte yandan Endonezya'da devletin teknolojiye yönelik stratejisinin eksikliği, yerini girişimcilerin öncülüğünde yürütülen deneysel ve ticarileşmiş projelere bıraktı. Vexanium ve Mandala Chain gibi projeler, *ödeme çözümleri* ve *veri işleme* gibi alanlarda somut uygulama örnekleri sunarak öne çıkıyor.
Filipinler’de ise güçlü kullanıcı topluluğuna rağmen özgün bir yerel zincir hareketinin zayıf olduğu dikkat çekiyor. Bölgedeki hizmetlerin büyük kısmı Ethereum(ETH), Binance Smart Chain(BNB) ve Ronin gibi *küresel zincirler üzerinde* çalışıyor. Filipinler Merkez Bankası'nın yönettiği Agila Projesi ve PHPX stabil kripto para testleri de yine dışa bağımlı teknolojilerle sınırlı kalıyor. Bu durum, *veri egemenliği* ve *regülasyonlara uyum* açısından zayıf bir yapı ortaya koyuyor.
Tayland tarafında ise özel borsa girişimleri dikkat çekiyor. Bitkub’un kurduğu Bitkub Chain, NFT ve fintech hizmetlerinden kamu veri entegrasyonuna kadar birçok alanda *5 milyar adedin üzerinde işlem* görerek yüksek bir kullanım düzeyine ulaştı. Hükümet, doğrudan zincir geliştirmek yerine, lisans ve kum havuzu (sandbox) uygulamaları gibi mekanizmalarla özel sektörün deneme-yanılma süreçlerine destek oluyor.
Öte yandan Kamboçya, kendi merkez bankasının doğrudan yönettiği izinli bir Layer-1 zincir olan Bakong ile bölgedeki farklı bir örnek oluşturuyor. Hyperledger Iroha tabanlı Bakong, KYC ve AML koşullarının içselleştirildiği güvenli bir altyapı sunuyor. Bugüne kadar *30 milyonun üzerinde cüzdan hesabı* ve *100 milyar doları aşkın işlem hacmi*yle gelişmiş bir dijital ödeme altyapısı olarak işlev görüyor. Modelin temel amacı, *döviz bağımlılığını azaltmak* ve *finansal kapsayıcılığı* artırmak.
Tiger Research’e göre, söz konusu ekosistemler teknik üstünlük yarışından ziyade, *mevzuata uyum*, *yerelleştirme yetisi* ve *pratik sorunları çözme kapasitesi* gibi faktörler temelinde şekilleniyor. Yerel zincirler, Naver Cloud ya da VNG Cloud gibi firmalarla iş birliği içinde, her ülkenin dil, altyapı ve regülasyon dinamiklerine uygun çözümler sunuyor. Bu sayede, küresel zincirlerin erişemediği alanlarda *kamu politikası hedeflerini* gerçekleştirme fırsatı doğuyor.
Raporda özellikle “hangi protokolün küresel lider olduğu” sorusundan çok, “hangi altyapının yerel bağlamda değer ürettiği”nin önemli olduğu belirtiliyor. Başarılı bir yerel zinciri tarif eden kriterler arasında teknolojik üstünlükten çok, *düzenleyici karmaşaya yanıt verebilme* ve *kullanıcı beklentilerini karşılayacak sürdürülebilir bir yapı kurma* yetkinliği öne çıkıyor.
Bu analiz, küresel blokzincir sektöründe *salt teknolojik rekabetin ötesine geçen* yeni bir paradigmanın oluştuğunu ortaya koyuyor. Yerel zincirlerin yükselişi, yalnızca bir ‘bölgeselleşme’ değil; aynı zamanda *teknolojik bağımsızlık* ve *mevzuat entegrasyonu* yolunda atılan stratejik bir adım olarak görülüyor.
Yorum 0