Amerikan Menkul Kıymetler ve Borsa Komisyonu(SEC)’nun kripto para staking hizmetlerine dair yayınladığı yeni yönerge hem kurum içinden hem de dışarıdan yoğun eleştiriler alıyor. Mevcut ve eski üst düzey yetkililer, SEC’in bu yeni tutumunun hem önceki mahkeme kararlarıyla çeliştiğini hem de kurumun asli görevi olan ‘yatırımcı koruma’ amacından uzaklaştığını savunuyor.
SEC’in bağlı kuruluşu olan Kurumsal Finans Dairesi, 29’unda staking hizmetlerine ilişkin yeni bir yorum sunarak bazı staking sistemlerinin ‘menkul kıymet’ olarak sınıflandırılmayabileceğini belirtti. Özellikle bu açıklama, protokol düzeyinde işleyen hisse ispatı (PoS) blok zincirlerinin, menkul kıymet yasaları kapsamındaki kayıt zorunluluğundan fiilen muaf tutulabileceğini ima ettiği için sektörde büyük yankı yarattı.
Ancak SEC’nin eski İnternet Uygulama Birimi Direktörü John Reed Stark, bu tutumun daha önceki federal mahkeme hükümleriyle çeliştiğini söyledi. X (eski adıyla Twitter) üzerinden yaptığı açıklamada, Stark bu yeni yorumun hem Binance hem de Coinbase’e karşı açılmış davalarda ‘staking ürünlerinin menkul kıymet sayılabileceği’ yönünde alınmış kararlara ters düştüğünü belirtti.
Stark, “Böylece SEC çöker” ifadesini kullanarak yaptığı uzun paylaşımda, yeni yönergeyi adeta ‘kamuya açık bir özür’ gibi değerlendirerek “bu açıklama, yatırımcı koruma görevini utanç verici şekilde terk etmektir” sözleriyle eleştirdi. Ona göre SEC’in bu yaklaşımı net yasal emsalleri göz ardı ediyor ve piyasalarda düzenleyici belirsizlik yaratma riski taşıyor.
SEC’in bu esnek tutum değişikliği, kripto regülasyonlarının yeniden ele alındığı bir dönemde, politik baskıların etkisiyle oluştuğu yorumlarına yol açtı. Özellikle Başkan Trump’ın yaklaşan başkanlık seçimleri öncesinde kripto dostu söylemlerini artırması, düzenleyici kurumların da siyasi etkilerden bağımsız hareket etmediği yönündeki şüpheleri güçlendiriyor.
Yorum 0