Tiger Research tarafından kısa süre önce yayımlanan bir rapora göre, Web3 projelerinde başarı ve başarısızlık büyük ölçüde girişimcilerin bireysel niteliklerine bağlı hâle gelmiş durumda. Bu yapı, uzun vadede sürdürülebilirlik açısından önemli bir *risk* taşıyor. Raporda, projelerin değerlendirmeye alınmasında genellikle teknik yeterlilikten çok kurucunun vizyonu ve liderliğinin etkili olduğu, bu durumun ise ‘tek kişiye bağımlı’ yapıların ortaya çıkmasına yol açtığı vurgulandı.
Rapor, Web3 projelerinin çoğunlukla ürün ya da teknoloji tam olarak test edilmeden önce token yayınladığına dikkat çekiyor. Bu noktada perakende yatırımcıların ilgisini çekmek için kurucuların geçmişleri ve vaatleri, birincil yatırım gerekçesi olarak öne çıkıyor. Kurucunun kişisel söylemleri ya da davranışı ise projenin itibarı ve token değeri üzerinde doğrudan etkili oluyor. Tiger Research, bu tarz yapıların kısa vadede hareket kabiliyeti sağlasa da, zamanla liderlik boşluğu ya da kurucunun uygunsuz davranışı gibi faktörlerle birlikte ciddi *istikrarsızlık* ve *güven* sorunlarına yol açabileceğini dile getirdi.
Raporun örnek gösterdiği en dikkat çekici vaka ise SushiSwap'ın kurucusu olan Chef Nomi'nin ani ayrılığı ve fonları çekmesi oldu. Bu olay, projelerdeki *tekil başarısızlık noktası* riskini açık şekilde ortaya koyarken, SushiSwap’ın bunun ardından neredeyse iki yıl boyunca istikrar kazanmak için çaba gösterdiği belirtildi. Jupiter kurucusu Meow’un sosyal medya paylaşımları ile ilgili yaşadığı kriz ve Aptos ile Polygon kurucu ortaklarının projeden ayrılışı da benzer bir yapısal sorunlar zincirinin başka örnekleri olarak sunuldu. Tiger Research’e göre, bu durumlar yalnızca kişiler arası liderlik değişimi olarak değil, doğrudan projelerin geleceğini etkileyen temel tehditler olarak algılanıyor.
Her ne kadar Ethereum’un kurucusu Vitalik Buterin gibi teknik vizyon konusunda istikrarlı figürler bulunuyor olsa da, bu bireylerin sürekli katılımı bile projelerin uzun vadeli başarısını ‘tam olarak’ garanti edemiyor. Rapor, bir projenin olgunlaştıkça yönetim yapısının merkezî bir figürden uzaklaşarak topluluk temelli ve dağıtık hâle gelmesinin kritik olduğunu vurguluyor. Bu noktada Solana örneği öne çıkıyor. Solana, Solana Vakfı, Solana Labs ve Superteam gibi farklı yapılar ile ekosistemi ortaklaşa yönetiyor ve Breakpoint 2024 etkinliğinde vakfın feshi ihtimalinin dahi açıkça tartışılması, ‘yetki azaltımı ve özerk yapılar’ konusunda kararlılık gösteriyor.
Tiger Research, bu türden yapısal dönüşümlerin Web3 ekosisteminin sağlığı için *zorunlu* olduğunu belirtiyor. Rapora göre hedef, erişilmesi zor olan mutlak ‘tam merkeziyetsizlik’ modeli değil, kurucular olmadan da işleyebilecek operasyonel yapılar oluşturmak olmalı. Bu tarz bir yaklaşım, uzun vadede Web3’ün dayanıklılığını ve sürdürülebilirliğini sağlayacak.
Sonuç olarak Tiger Research, Web3 girişimlerinin başlangıçta hızlı hareket edebilmek için kuruculara bağlı kalabileceğini kabul ediyor. Ancak uzun vadede *merkezîyetçi olmayan*, kolektif sorumluluğa dayalı ve *otonom* yapılara geçişin planlı şekilde yapılması gerektiğini vurguluyor. Raporun temel mesajı ise şu: Projenin istikbali için, tek bir karizmatik liderin ötesine geçen, ortak akılla yönetilen bir sistem şart.
Yorum 0