Afrika, kripto para ekosisteminde geleceğin en güçlü büyüme alanlarından biri olarak öne çıkarken, Güney Afrika da Bitcoin(BTC) benimsemesinde en hızlı ilerleyen ülkelerden biri olarak dikkat çekiyor. Yerel kripto borsası VALR’nin Pazarlamadan Sorumlu Üst Yöneticisi Ben Caselin, yakın tarihli bir röportajda, kripto paraların geleneksel finans sisteminden dışlanmış topluluklara *yeni finansal fırsatlar* sunduğunu belirtti. Caselin’e göre bu durum, salt teknolojik ilerlemenin ötesine geçerek ‘finansal kapsayıcılık’ açısından önemli bir dönüm noktasını temsil ediyor.
Caselin, Güney Afrika’da Bitcoin ve sabit kripto paraların (stablecoin) kullanım alanlarının sosyoekonomik sınıflar arasında eş zamanlı olarak yayıldığını vurguladı. Kent dışındaki yerleşim bölgelerinden büyük şirketlerin finans bölümlerine, bankalardan para transfer şirketlerine kadar geniş bir yelpazede talep yükseliyor. Güney Afrika Finansal Sektör Davranış Kurumu (FSCA) hakkında konuşan Caselin, bu kurumun küresel ölçekte *üst düzey düzenleme* kapasitesine sahip olduğunu ifade etti. Ayrıca, VALR’in Avrupa ve Polonya başta olmak üzere pek çok pazarda *hizmet lisansı alarak* uluslararası genişlemeyi sürdürdüğünün altını çizdi.
Ülkede düzenleyici altyapı da beklentilerin ötesinde hızla gelişiyor. FSCA’nın kripto hizmet sağlayıcılarını (VASP) kapsayan düzenlemeleri devreye almasıyla birlikte, birçok büyük banka ve finans kuruluşu *portföy çeşitlendirme* ile *maliyet etkinliği* sebepleriyle kripto varlıkları benimsemeye başladı. Caselin, önümüzdeki 2 ila 3 yıl içinde Afrika’daki çoğu bankanın, hem Bitcoin hem de Amerikan doları endeksli sabit kripto paraları destekleyen hizmetlere geçeceğini öngörüyor.
VALR, sadece merkezi borsa hizmetiyle sınırlı kalmayıp, *merkeziyetsiz finans(DeFi)* adaptasyonuna da önem veriyor. Kısa süre önce duyurdukları yeni ‘DeFi kredi’ özelliği sayesinde kullanıcılar, platformdan çıkmalarına gerek kalmadan Aave gibi harici DeFi ağları üzerinden token ödünç alabiliyor ve pasif gelir elde edebiliyorlar. Ancak Caselin'e göre, DeFi çözümleri halen ‘kullanıcı dostu deneyim’ bakımından yaygınlaşmak için *bazı engellerle* karşı karşıya.
Güvenlik konusuna dair soruları da yanıtlayan Caselin, detaylara giremeyeceklerini belirtirken VALR’nin etkin siber güvenlik protokolleri, dış denetimli sızma testleri ve *proaktif koruma stratejileri* ile çalıştığını aktardı. Onun ifadesiyle, bir kripto para borsasının en öncelikli sorumlulukları “hukuka uyum” ve “güvene dayalı ilkelerdir”. Şirketin kısa vadeli kâr ya da *aşırı reklam kampanyalarından* ziyade, ilkelere bağlı sürdürülebilir büyüme hedeflediklerini de vurguladı. Bu yaklaşımın, *küresel lisans* başvurularında ve uluslararası pazarlarda daha kolay kabul görmelerine olanak sağladığını söyledi.
VALR, büyüme sürecinde yalnızca müşteri kazanımına değil, aynı zamanda her ülkenin mali ve hukuki standartlarına uygun şekilde ilerlemeye kararlı. Caselin, “VALR ilkesiz biçimde büyümeyi seçmez,” diyerek, şirketin temel değerlerinin ‘güven’, ‘dürüstlük’ ve ‘şeffaflık’ olduğunu yineledi. Ona göre bu iş modeli yalnızca Afrika pazarına değil, tüm küresel kripto endüstrisine *örnek olacak* bir vizyon sunuyor.
Yorum 0