Ripple’ın teknoloji şefi David Schwartz, XRP'nin ilk geliştirme dönemine ait bir ‘commit tree’ görüntüsünü paylaştı. Yıllardır bilinmeyen teknik detayların gün yüzüne çıkması, kripto topluluğunda büyük ilgi uyandırdı. Bu sürpriz paylaşım, Twitter’daki sıradan bir sohbet sırasında ortaya çıktı ve doğal bir şekilde gerçekleşti.
Bir Twitter kullanıcısı, uzun süredir değişmeyen profil üst görseline dikkat çekince Schwartz, yeni afiş görselleri için dört farklı alternatif sundu. Bunlardan biri, renkli ve düzensiz yapısıyla dikkat çeken bir commit tree görüntüsüydü. Bir takipçisinin bu görüntüyü merak etmesi üzerine Schwartz, bunun “Rippled yazılımına ait gerçek bir commit tree parçası” olduğunu açıkladı. Ayrıca görseli “bilerek olabildiğince karmaşık ve dağınık görünen” bir kısım olarak seçtiğini esprili bir dille ifade etti.
Schwartz bununla da kalmayarak, XRP protokolünün geliştirildiği ilk dönemde benimsedikleri çalışma yöntemini de paylaştı. Kurucu ortaklardan Arthur Britto ile birlikte olağandışı bir şekilde, çalışmayan kodları bile anlık olarak paylaşarak geliştirme hızına odaklandıklarını söyledi. “Yalnızca fikir alışverişini kolaylaştırmak için” gerçekleştirdikleri bu commit’ler, geleneksel yazılım süreçlerinin çok dışında, neredeyse ‘kaotik’ bir iş birliği modelini yansıtıyor.
Schwartz’ın paylaştığı commit kayıtlarında, kendisi ve Britto’nun dışında, bir diğer erken dönem ekip üyesi MJK’nin ismi de görülüyor. Özellikle belirli commit alanlarında, Britto ve Schwartz’ın aynı kod blokları üzerinde aynı anda düzenlemeler yapması çatışmalara neden olmuş, ancak bu durum XRP'nin hızla geliştirildiği dönemi daha da net şekilde ortaya koyuyor.
Ripple(Ripple) genellikle yasal süreçler ya da büyük kurumsal iş birlikleriyle gündeme gelse de bu commit tree paylaşımı, XRP’nin geliştirilme sürecindeki ‘ham’ ve dürüst anlara ışık tutuyor. XRP destekçileri için bu görüntü yalnızca geçmişe ait bir veri değil, aynı zamanda ‘gerçek’ bir dağıtık sistem ve deneysel ruhun izini taşıyan simgesel bir belge niteliğinde. Bu paylaşımla birlikte, blokzincir teknolojisinin temelinde yatan ‘açıklık ve sahicilik’ kavramları yeniden gündeme geliyor.
Yorum 0