ABD, GENIUS yasası ile stablecoin düzenlemesinde liderliğe oynuyor

ABD Kongresi, 24’ünde (yerel saatle) ülke çapında geçerli olacak ilk sabit kripto para (stablecoin) yasası olan *GENIUS yasasını* onaylayarak dijital finans dünyasında kaybettiği liderliğini yeniden kazanma yolunda önemli bir adım attı. İki partinin ortak uzlaşısıyla hazırlanan bu yasa, *tüketici koruması*, *ulusal güvenlik* ve *küresel rekabet gücü* açısından tarihi bir dönüm noktası olarak değerlendiriliyor. Uzun süredir belirsiz kalan yasal çerçeve nedeniyle yavaşlayan dijital varlık sektörünün yeniden *ABD merkezli* bir yapıya dönüş beklentisi, bu gelişme ile yeniden gündeme taşındı.

ABD geçmişte finansal inovasyonun öncüsü olmuş ve küresel sermaye piyasalarına yön vermişti. Ancak *Joe Biden yönetimi* döneminde, dijital varlık sektörü net yasalar yerine düzenleyici kurumların açtığı davalarla şekillendirilmek zorunda kaldı. Bu durum milyarlarca dolarlık hukuki maliyetlere yol açarken, sektörün büyümesini sekteye uğrattı. Deneysel inovasyonların federal soruşturmalara dönüşme riski şirketlerin ülkeden ayrılmasına neden olurken, ABD ekonomisi için uzun vadeli kayıpların önünü açtı.

Bu boşluktan faydalanan ülkeler arasında *İngiltere*, *Japonya*, *Singapur* ve *İsviçre* gibi oyuncular öne çıkıyor. Özellikle temkinli yapısıyla bilinen Japonya dahi hızlı bir şekilde dijital varlık firmalarını ülkeye çekmek için yasal altyapısını güncelledi. Buna karşın ABD, birçok dijital varlığın *menkul kıymet* mi yoksa *emtia* mı olduğuna dair yasal tanımı hâlâ netleştirebilmiş değil. Bu gibi belirsizliklerin devam etmesi, dijital varlık sektörünün ülkeden dışa açılmasını hızlandırıyor.

Neyse ki son dönemde ABD Senatosu tarafından sunulan *piyasa yapısına ilişkin yasa teklifi* ile onaylanan GENIUS yasası, bu tabloyu değiştirmeye aday. Yeni girişim, dijital varlık ekosistemi ile yatırımcılara ihtiyaç duydukları *hukuki netliği* sağlamayı ve *blokzincir tabanlı sistemlerin ABD içinde geliştirilmesini* desteklemeyi hedefliyor. Uzmanlar, bu süreci ABD’nin yeniden finansal inovasyonun öncüsü haline gelmesini sağlayacak *reel bir dönüm noktası* olarak yorumluyor.

Dijital varlık devrimi, hali hazırda küresel finans dengesini yeniden şekillendiriyor. Bu dönüşümün merkezinde ABD mi olacak, yoksa bu fırsatı başka ülkeler mi değerlendirecek sorusunun yanıtı, bugünkü düzenleyici adımların niteliğine bağlı. Trump ve Kongre başta olmak üzere ABD siyasetinin bu dönemeçte seçeceği *net yön* hiç olmadığı kadar kritik hale gelmiş durumda. ABD’nin yeniliği avantaja mı çevireceği, yoksa mevcut karmaşıklıkta mı kalacağı tamamen kendi iradesine bağlı olacak.