Amerikan hükümetinin resmi raporlarında yer almaya başlayan ve küresel bankaların ödeme sistemlerine entegre ettiği bir teknoloji dikkat çekiyor. Bir zamanlar yalnızca akademik çevrelere ait sayılan *‘sıfır bilgi ispatı (Zero-Knowledge Proof, ZK-proof)’* bugünlerde blokzincir güvenliğinin sessiz ama güçlü standardı haline geliyor. Uzun süre soyut bir matematik konusu olarak görülen bu teknolojinin, artık *fintek alanındaki büyümenin temel anahtarı* olduğuna dair değerlendirmeler yapılıyor.
StarkWare kurucu ortaklarından Eli Ben-Sasson, kripto para odaklı podcast yayını ‘Clear Crypto’ya katılarak bu teknolojinin potansiyeline dikkat çekti. Ben-Sasson, “Bu matematik yalnızca meraklılar için değil, finansal sistemlerin ölçeklenmesi için *nihai denklem*” ifadesini kullandı. Geleneksel ölçeklenebilirlik çözümlerinin güvenlik ve hız arasında denge kurmak için sürekli taviz verdiğini hatırlatan Ben-Sasson, ZK-proof’un bu sınırlamayı temelinden aştığını savundu.
ZK-proof, *veriyi ifşa etmeden doğrulayabilen* kriptografik bir yöntem olarak tanımlanıyor. Bu sayede kullanıcılar, kişisel bilgilerini açıklamak zorunda kalmadan bir işlemin geçerliliğini ispatlayabiliyor. Aynı zamanda ağın işlem sayısı ve verimliliği de önemli ölçüde artırılıyor. Günümüzde bu teknoloji; StarkNet(STRK), Polygon(MATIC), Near Protocol(NEAR) gibi çeşitli katman-2 çözümleri ve akıllı sözleşme platformları tarafından aktif olarak kullanılıyor.
Uzmanlar, ZK-proof’un finans, hukuk ve sağlık gibi hassas veriyle çalışan sektörlerde yaygın biçimde kullanılabileceğine dikkat çekiyor. Özellikle Başkan Trump'ın yeniden seçilme ihtimali gibi siyasi belirsizliklerin arttığı bir dönemde, kullanıcı gizliliğini sağlarken yasal düzenlemelere de uygun çözümler sunması, ZK teknolojisini öne çıkarıyor yorum.
Hem teknik üstünlüğe hem de gerçek dünya kullanım senaryolarına sahip olan ZK-proof, artık sadece kriptografi dünyasının bir kavramı olmaktan çıkıyor. Blokzincirin geleceğine dair vizyonlarda, *ZK-proof gitgide vazgeçilmez bir teknoloji haline geliyor.*
Yorum 0