Kripto ve Hawala Birleşimi: Düzenleyicilerden Yeni Önlemler

Hawala sistemi ile kripto paraların birleşmesi, hukuki ve düzenleyici tartışmaları beraberinde getiriyor. Güvene dayalı geleneksel bir para transfer yöntemi olan Hawala, uzun yıllardır varlığını sürdüren finansal ağlardan biri. Ancak resmi gözetim olmadan çalışması nedeniyle kara para aklama ve yasa dışı işlemler için kullanılabileceği yönünde endişeler her zaman gündemde oldu.

Kripto paraların Hawala ile entegre edilmesi ise sorunu daha da karmaşık hale getiriyor. Bitcoin(BTC) gibi dijital varlıklar, hızlı ve düşük maliyetli işlem yapma avantajına sahip olsa da anonimlik ve merkeziyetsizlik özellikleri nedeniyle yasa dışı fonların takibini zorlaştırabiliyor. ABD Federal Soruşturma Bürosu’nun (FBI) bir soruşturmasına göre, karanlık ağ üzerinde faaliyet gösteren bir kripto para tabanlı Hawala ağı, 20 milyon doların üzerinde (yaklaşık 288 milyar won) kara para aklama işlemi gerçekleştirdi. Bu durum üzerine kolluk kuvvetleri sürece daha fazla müdahil oldu.

Mali Eylem Görev Gücü (FATF) gibi uluslararası düzenleyici kurumlar da bu konuda önlemleri artırıyor. FATF, 2019 yılında kripto para borsaları ve cüzdan hizmeti sunan şirketler için ‘Seyahat Kuralı’ (Travel Rule) adlı düzenlemeyi getirerek, işlemlerde gönderici ve alıcı bilgilerini paylaşma zorunluluğu getirdi. ABD’deki ‘Banka Gizlilik Yasası’ (BSA) ve Avrupa Birliği’nin (AB) ‘Kripto Varlık Piyasaları Düzenlemesi’ (MiCA) de kripto para tabanlı Hawala faaliyetlerini engellemeyi amaçlıyor.

Tüm bu düzenleyici çabalara rağmen Hawala ve kripto paraların birleşiminin küresel finans sistemine yönelik önemli bir meydan okuma olarak kaldığı görülüyor. Uzmanlar, yasa dışı işlemleri önlemede uluslararası iş birliği ve blokzincir analiz teknolojilerinin kullanımının kritik önem taşıdığını vurguluyor. Sürekli izleme ve teknolojik gelişmelerin bu mücadelede belirleyici olacağı belirtiliyor.