Ripple’ın XRP’si, 1.800 milyar dolar (yaklaşık 250 trilyon 200 milyar won) piyasa değerini aşarak, dünya genelindeki kamuya açık varlıklar arasında ilk 100’e girmeyi başardı. Bu gelişmeyle XRP, Bitcoin(BTC) ve Ethereum(ETH)’un ardından, bu kulübe adını yazdıran ‘kripto para endüstrisindeki üçüncü’ dijital varlık oldu. Bu başarı, Adobe, Pfizer ve Spotify gibi dünyaca ünlü şirketlerin önüne geçilerek elde edildi. Bu durum, XRP’nin son dönemdeki yükselen ‘önemini’ ve ‘piyasa içindeki ağırlığını’ simgesel biçimde ortaya koyuyor.
XRP son 1 yılda güçlü bir yükseliş yakalayarak hem fiyat hem de değer bakımından dikkat çeken sonuçlar sundu. Geçtiğimiz yıl sonunda, ABD başkanlık seçimleri sonrasındaki dönemde, XRP fiyatı hâlâ 0,6 dolar seviyesinin (yaklaşık 830 won) altındayken, birkaç büyük direncin kırılmasıyla birlikte 7 Temmuz civarında tüm zamanların en yüksek seviyesi olan 3,65 dolara (yaklaşık 5.074 won) ulaştı. Şu anda fiyat 3 dolar (yaklaşık 4.170 won) civarında seyrediyor olsa da, hâlâ ‘yüksek ve istikrarlı’ bir seviyede işlem görüyor.
Bu sert yükselişin arkasında yatan en kritik etkenlerden biri, uzun süredir devam eden ABD Menkul Kıymetler ve Borsa Komisyonu(SEC) ile yaşanan dava sürecinin ‘nihayete erme’ noktasına yaklaşması oldu. Temmuz ayı içerisinde, temyiz mahkemesinin iki tarafın sunduğu ‘davanın düşürülmesi yönündeki anlaşmayı’ kabul etmesiyle birlikte, sürecin tamamlanmasına artık kesin gözüyle bakılıyor. Bu gelişme, piyasalar tarafından ‘düzenleyici risklerin ortadan kalktığına dair bir sinyal’ olarak algılandı ve XRP’ye yönelik ‘yatırımcı ilgisini’ daha da artırdı.
Ripple, işin yalnızca hukuki yanıyla değil, iş geliştirme tarafında da son dönemde önemli adımlar attı. Geçtiğimiz yıl sonunda, kurumsal yatırımcılar için RLUSD adını taşıyan sabit coin’i piyasaya sunarken, 1 milyar 250 milyon dolarlık (yaklaşık 1 trilyon 737 milyar won) maliyetle önde gelen prime broker şirketlerinden Hidden Road’u bünyesine kattı. Bu hamleler, XRP ağının kurumsal düzeyde benimsenmesini hızlandırırken, ‘kurumsal ilginin temelini’ oluşturan unsurlar olarak öne çıktı.
Son günlerde ise bazı şirketlerin stratejik rezervleri için XRP’yi kullanmaya başladığı yönünde raporlar geliyor. Bu gelişmeler, ‘kurumsal talebin artık görünür şekilde artmaya başladığını’ gösteriyor. Bu nedenle, endüstride XRP için ‘spot ETF onayının’ da gündeme gelmeye başlayabileceği görüşü ağırlık kazanıyor. ABD’de XRP tabanlı vadeli ETF’lerin bazı örnekleri zaten onay aldı. Ayrıca, spot ETF başvuru dosyaları da SEC’in güncel düzenlemelerine göre revize edilerek hazırlanıyor.
Tüm bu başarılar, XRP’nin artık Deutsche Telekom, Shopify ve Commonwealth Bank gibi ‘dünyaca bilinen devlerin’ arasında yer almasına yol açtı. XRP’nin bu yükselişi sadece bir token’ın fiyat performansıyla açıklanamaz; aynı zamanda ‘kripto paraların geleneksel finans piyasalarıyla rekabet edebilecek düzeye geldiğinin’ de bir göstergesi niteliği taşıyor. XRP’nin çizdiği bu yol haritası, aynı yolda ilerlemek isteyen diğer kripto projeleri için de ‘yeni bir örnek model’ anlamı taşıyabilir.
Yorum 0