ABD'nin Intel(INCT) hisselerinin %10’unu satın alması kripto dünyasında da yankı uyandırdı
ABD hükümetinin Intel(INTC) hisselerinin yaklaşık %10’unu satın alacağını açıklaması piyasaları şaşırttı. Bu gelişme, kripto para endüstrisinde de olası benzer bir senaryonun yaşanabileceğine dair *endişeleri* gündeme getirdi. Toplamda 9 milyar dolar (yaklaşık 12 trilyon 500 milyar KRW) tutarındaki devlet yatırımının detayları 24’ünde (yerel saatle) açıklanırken, devletin bu tür ‘stratejik hissedar’ yaklaşımının *Bitcoin(BTC)* ekosistemine de yönelebileceği yönünde ilk analizler ortaya çıkmaya başladı.
İlk dönem Bitcoin yatırımcılarından Tuur Demeester, ABD hükümetinin yarı iletken devi Intel’e yaptığı gibi kripto şirketlerine de benzeri şekilde müdahale edebileceğini belirtti. X (eski adıyla Twitter) üzerinden yaptığı paylaşımda, “Tarih bize, bir zamanlar olağan dışı görülen adımların, kriz dönemlerinde hızla normalleşebileceğini gösterdi” değerlendirmesinde bulundu. Bu mesaj, yatırım araştırma şirketi Adamant Research tarafından yakın zamanda yayımlanan bir raporla da örtüşüyor.
Adamant Research, benzer şekilde, düzenleyici ortamların zamanla gevşese bile 'emanet edilen Bitcoin varlıklarının' hâlâ tarihsel riskler taşıdığına dikkat çekti. Özellikle ABD içinde faaliyet gösteren yüksek derecede regüle edilmiş finans kuruluşlarında tutulan Bitcoin’lerin *el konulma* ya da *yeniden teminatlandırma (rehypothecation)* gibi doğrudan risklerle karşı karşıya kalabileceğini vurguladı. Bu durum, geçmişte finansal kurumların müşteri varlıklarını tekrar tekrar teminat olarak kullandığı *gölge bankacılık* uygulamalarını hatırlatıyor.
Intel’in hisselerinin devlet tarafından satın alınması gibi bir uygulama, kripto endüstrisinde de gerekçelendirilirse, sektörde ciddi bir *belirsizlik dalgası* oluşabilir. Raporda şu ifadeler de yer alıyor: “Kripto işletmelerine dair kamulaştırma ya da direkt hisse alımları artarsa, bu durum ***Bitcoin’in temel ilkelerini oluşturan merkeziyetsizlik ilkesini zayıflatabilir***.”
Adamant Research ayrıca yatırımcılara, merkezi yapılar yerine faaliyetlerini birçok ülkeye dağılmış şirketlere yönelmelerinin daha güvenli olabileceğini önerdi. Firma, “Asıl önemli olan, doğrudan varlığa yani Bitcoin’e maruziyettir; bu varlığı elinde tutan şirket değil” diyerek yatırım stratejisinde *amacın netleştirilmesi* gerektiğini belirtti.
Bu gelişmeler karşısında kripto para topluluğunda tartışmalar büyüyor. Devletin kripto sektörüne doğrudan yatırım veya müdahalede bulunup bulunmayacağı konusu dikkatle izleniyor. Özellikle Başkan Trump’ın öne çıkan *devlet öncülüğündeki sanayi politikası* yaklaşımının, ileride kripto endüstrisine de yönelip yönelmeyeceği merak konusu oldu.
Uzmanlara göre böyle bir senaryoda, devletin kripto firmalarına müdahalesi ***emanet varlık yönetimi ve şirketlerin yönetim yapılarında radikal değişimleri zorunlu kılabilir***. Sektör içerisinde giderek daha çok kişi, “Kripto alanında güven ve özerkliği korumanın tek yolu, devlet etkisinin asgari düzeyde tutulması” görüşünü savunmaya başladı.
Yorum 0