Bitcoin(BTC) için geçen 10 yılı aşkın fiyat grafiği incelendiğinde, ‘Eylül ayının yatırımcılar açısından en zorlu dönem’ olduğu sıkça karşımıza çıkıyor. Ortalama %-5,58 ve medyan %-4,43 getiriyle Eylül, yılın diğer aylarına kıyasla en düşük performans sergileyen zaman dilimi olarak öne çıkıyor. Üstelik bu düşüş eğilimi; boğa piyasası, ayı piyasası veya yatay seyir fark etmeksizin istisnasız şekilde tekrar ediyor.
Bu ‘negatif dönemsel performans’, tarihsel verilerle de net şekilde ortaya konuyor. 2022’de %-3,1, 2021’de %-7,3, 2018’de %-5,7 ve 2014’te ise tam %-19 oranında değer kayıpları yaşandı. Olağan dışı olarak 2016’da %+5,9 ve 2015’te %+2,5 artışlar görülmüş olsa da, bu sonuçlar ‘nadir istisnalar’ olarak değerlendirilip mevcut düşüş eğilimini daha da pekiştiriyor.
2024 yılı da bu döngüden sapmıyor gibi görünüyor. Temmuz ayında Bitcoin fiyatı 120.000 dolar seviyesini aşmış olsa da, ardından gelen süreçte düşüş eğilimine girdi. Ağustos boyunca %-3,9 değer kaybeden BTC, şimdi Eylül’de yeni bir düzeltme ile karşı karşıya kalabilir. Yaz rallisinin sona ermesi, piyasa likiditesindeki daralma ve artan makroekonomik belirsizlikler gibi dış etkenler, bu düşüşü daha da besliyor.
Özellikle Bitcoin’in ‘mevsimsel etkilerden diğer varlık türlerine göre daha fazla etkilendiği’ sıkça vurgulanıyor. Piyasa analiz platformu CryptoRank verilerine göre, Eylül’de düşüşler belirginleşirken, izleyen ay olan Ekim itibarıyla güçlü toparlanma eğilimleri gözlemleniyor. Bu da Eylül ayını ‘kaçınılması önerilen bir dönem’ haline getiriyor.
Kripto sektöründeki yorumlara göre ise Eylül ayı adeta ‘piyasa için yeniden başlat butonu’ işlevi görüyor. Bu dönemde yatırımcının duyarlılığı düşüyor, işlem hacimleri azalıyor ve piyasadaki genel momentum zayıflıyor. Ancak hemen ardından gelen Ekim ayı, genellikle güçlü toparlanmaların yaşandığı bir dönem oluyor. Nitekim Ekim ayı tarihsel olarak ortalama %+15,2 kazançla, Eylül’de yaşanan düşüşleri hızla geri alabilen bir yapıya sahip.
Bu bağlamda, içinde bulunduğumuz dönem itibarıyla Bitcoin'e yeni bir giriş yapmak, ‘tarihsel ortalamalar’ göz önünde bulundurulduğunda, zamanlama açısından pek isabetli görünmüyor. Yatırımcılar için Eylül ayında ‘korumacı’ bir strateji izlemek, ay sonu ya da Ekim başını olası bir yükseliş için doğru moment olarak değerlendirmek daha mantıklı bir yaklaşım olabilir.
Yorum 0