Ethereum(ETH), işlem hacmi ve likiditede Bitcoin(BTC)’i geride bıraktı

Ethereum(ETH), Bitcoin(BTC)’i geride bırakarak yeniden kripto piyasasının merkezine oturuyor. 24’ünde (yerel saatle), Kaiko Research tarafından yayımlanan güncel rapora göre, Ethereum’un hem işlem hacmi hem de likiditesi 2021’deki rekor seviyelerin ardından da güçlü kalmaya devam ediyor. Buna karşılık, ABD’de kripto-istikrarlı kripto para paritelerinin artışı ve Ripple(XRP) üzerindeki kurumsal yatırım ilgisi de **önemli piyasa eğilimleri** arasında öne çıkıyor.

Rapora göre Ethereum, geçtiğimiz hafta sonu kısa süreliğine 4.996 dolara kadar yükselerek 2021’den bu yana ilk defa yeni bir zirveye ulaştı. Yalnızca Cuma günü 600 doların üzerinde bir artış gösteren ETH, Pazar günü de yükselişini sürdürdü. Pazartesi itibarıyla ise hâlâ 4.600 dolar seviyelerinde işlem görüyor. Bu güçlü ivme, **Jerome Powell’ın Jackson Hole konuşmasının** ardından artan ‘riskli varlık’ iştahına bağlanıyor.

Dikkat çeken bir diğer gelişme de ETH/BTC oranının istikrarlı şekilde yükselmesi. Kaiko’nun analizine göre Ethereum’un Temmuz'dan bu yana Bitcoin’den daha iyi performans göstermesi, özellikle ETF yatırım girişleri ile bazı Çinli şirketlerin bilançolarında Ethereum varlıklarına yer verme ihtimaliyle ilişkili. Aynı dönemde Ethereum’un işlem hacmi döngüsü, çoğu büyük merkezi borsada Bitcoin’i geçti ve toplam işlem hacmi içindeki ETH payı %56’nın üzerine çıkarak son yılların en yüksek seviyesini gördü.

Likidite açısından da Ethereum piyasası olumlu sinyaller veriyor. Kaiko’dan gelen veriler, ETH’nin alış ve satış emir derinliğinin tarihsel zirvelere yakın olduğunu gösteriyor. Bu durum, **daha iyi emir gerçekleştirme kalitesi** ve **arttırılmış işlem verimliliği** anlamına geliyor. Kısa vadede satış emirlerinin alış emirlerine baskın gelmesi direnç sinyali verse de genel olarak Ethereum’un likiditesinde yapısal bir iyileşme olduğu belirtiliyor. Ayrıca Ethereum’un içsel volatilitesi ağustos ortasından bu yana düşüş eğilimindeydi. Ancak Jackson Hole sonrası kısa vadeli hareketlilik artsa da genel olarak piyasanın **beklenen oynaklığı** azalıyor.

Öte yandan ABD'deki borsalarda kripto para–istikrarlı kripto para işlem paritelerinin sayısında dikkat çekici bir artış gözlemleniyor. Temmuz ayında, bu tür parite sayısı ilk kez **resmi para pariteleri** sayısını aştı. Bu durumun arka planında, Temmuz ayında Başkan Trump’ın ‘Genius Act’ yasasını imzalayarak stablecoin’leri bankacılık düzenleme çerçevesine almasının etkili olduğu değerlendiriliyor. Ancak söz konusu paritelerin işlem hacimleri görece zayıf kalmaya devam ediyor ve düşük likidite düzeyi, kurumsal aktörlerin piyasaya girişini sınırlayan unsurlar arasında yer alıyor.

Buna karşın küresel ölçekte stablecoin’ler, dijital dolar alternatifine yönelik bir çözüm olarak hâlâ **yüksek popülarite**ye sahip. Japonya merkezli JPYC firması kısa süre önce ilk yen sabit token lisansını alırken, Güney Kore ve Brezilya da sırasıyla won ve real tabanlı stablecoin projelerini hızlandırdı. Yine de Tether(USDT) ve Circle tarafından çıkarılan USDC, likidite ve yaygın entegrasyon yönünden piyasada lider durumda. Bu durum, **sermaye yetersizliği yaşayan yeni projeler için ciddi bir giriş engeli** anlamına geliyor.

2025 odaklı büyük altcoin portföyü analizinde ise XRP, Ethereum’la birlikte ön plana çıkıyor. Kaiko’nun gerçekleştirdiği Monte Carlo simülasyonuna göre; Ethereum %50, Ripple %44, diğer altcoinlerle dengelenen bir portföy, **0.96 Sharpe oranı** ile en başarılı performansı gösterdi. Buna karşın DOGE ağırlıklı portföylerin getirileri düşük kaldı ve risk-getiri açısından zayıf bulundu.

Bitcoin’in değeri de altın karşısında güçlü duruşunu sürdürüyor. Temmuz ayında **Bitcoin/Altın oranı** 36’ya kadar yükseldi ve Ağustos’ta da 34 düzeyinde dengede kaldı. ABD Gümrüğü’nün, İsviçre menşeli altın ürünlerine yönelik vergi düzenlemesi bu eğilimi teşvik ederken, **taşınabilirlik avantajı, likidite ve volatilite** özellikleri sayesinde Bitcoin, çeşitlendirilmiş yatırım için cazip bir seçenek olmaya devam ediyor.

Genel olarak Kaiko Research, Ethereum’un merkezinde yer aldığı **yeni bir döngü başlarken**, stablecoin’lerin düzenleyici çerçevede daha da önem kazandığını ve Ripple’ın portföy çeşitlendirmede değerli bir rol üstlendiğini vurguluyor. Piyasanın dalgalanma oranları azalırken yapısal olarak yeniden şekillenmesi, yatırım stratejileri için **kritik içgörüler** sunuyor.