Superseed, DeFi kredi sistemini faizsiz otomatik ödeme modeliyle yeniden şekillendiriyor

Alea Research’in 24’ünde yayımladığı rapora göre, otomatik geri ödeme sistemini destekleyen yeni nesil merkeziyetsiz finans(DeFi) ağı *Superseed*, yüksek faizli borç sorununu çözmeyi ve kullanıcıların varlık likiditesini artırmayı aynı anda başarabilecek potansiyele sahip görünüyor. Ethereum L2 yani ikinci katman blokzinciri altyapısı üzerine kurulu olan Superseed, teminat varlıklarına dayalı faizsiz kredi ve otomatik geri ödeme sistemini birleştirerek yeni bir protokol ekonomisi modeli sunmayı hedefliyor.

Ağ, OP Stack tabanlı bir Ethereum L2 yapısı taşıyor ve yerleşik ‘primitif’ yani temel işlevleri sayesinde hem likidite hem de sistem istikrarını aynı anda elde etmeyi amaçlıyor. Superseed’in kalbindeki yapı ise ‘supercollateral’ adı verilen mekanizma. Bu mekanizma %500’ün üzerinde teminat oranına sahip pozisyonlar üzerinden oluşturuluyor ve kullanıcıya herhangi bir faiz maliyeti oluşturmaksızın otomatik geri ödemeli kredi imkânı sağlıyor. Geri ödeme fonu ise ağdaki işlem ücretleri, *return proof (PoR)* sistemi ve *sequencer* geliri gibi çeşitli protokol gelirlerinden karşılanıyor.

Dikkat çeken sistemlerden biri, kullanıcıların geri ödeme yükünü üstlenmeden likiditeye ulaşabilmesini sağlayan *return proof (PoR)* yapısı. Bu sistemde katılımcılar, stabilcoin’lerini açık artırma yöntemiyle protokole yatırarak borçluların kredilerini üstleniyorlar. Açık artırmanın kazananı katkısının karşılığı olarak yönetişim token’ı ile ödüllendiriliyor. Bu süreç günlük ve haftalık periyotlarla işliyor ve protokol borçlarını topluluk destekli bir yapı ile döndürmesini sağlıyor. Bu yapı sayesinde kullanıcılar, yatırımcılar ve Superseed protokolü arasındaki teşvik dengesi daha sürdürülebilir hale getiriliyor yorum.

Bir başka önemli unsur olan *SuperCDP*, ETH, wBTC ve Superseed yönetişim token’ı gibi varlıkların teminat gösterilerek stabilcoin ihraç edilmesini sağlayan bir borç pozisyonu protokolü. Bu çıkarılan stabilcoin’ler yalnızca kredi işlemlerinde değil, aynı zamanda Superseed ekosistemi içinde genel işlem ve borç takibi süreçlerinde de kullanılıyor. Sistemdeki tüm gelirler bu stabilcoin’e dönüştürülüyor ve borçları otomatik olarak kapatmak üzere *dinamik geri ödeme havuzuna* aktarılıyor.

Alea Research, Superseed’in özellikle yüksek faizli borç döngüsünde sıkışmış bireysel kredi kullanıcılarına odaklandığını vurgularken, protokolün otomatik geri ödeme sistemi ve entegre altyapısı sayesinde DeFi alanındaki yüksek faiz, likidasyon riski ve teknik karmaşıklık gibi önemli giriş engellerini azaltmayı başardığını aktarıyor.

Superseed’in teknolojik altyapısı olan OP Stack, Optimism’ın *superchain* yapısının bir parçası ve yönetişim, köprüleme ve veri erişilebilirliği gibi katman özelliklerini optimize eden modüler bir çatı sunuyor. Alea Research, Superseed’in bu altyapı sayesinde daha geniş bir kullanıcı ve geliştirici ağına hızlıca entegre olabileceğini ifade ediyor.

Ekonomik açıdan ise Superseed, geleneksel değer yakalama modellerinden farklı olarak, protokolden elde edilen tüm geliri doğrudan kullanıcıların kredi geri ödemesine yönlendirerek ayrışıyor. Yüksek FDV üzerinden erken satış yapmayan ve VC yatırımına dayanmayan token dağıtım modeli, topluluğa odaklı yönetişim ile kullanıcı öncelikli bir token ekonomisi sürdürüyor yorum. SUPR token’ı yılda %2 ile sınırlı bir enflasyon oranı ile çıkarılıyor ve yalnızca yönetişim katılımında değil, return proof sistemine katkı sunan kullanıcıların ödüllendirilmesinde de kullanılıyor.

Öte yandan bazı riskler de göz ardı edilmiyor. Bunlar arasında %500 gibi oldukça yüksek talep edilen teminat oranı, SUPR token’ın fiyat oynaklığı ve return proof katılımcılarını teşvik eden yapının uzun vadede sürdürülebilir olup olmayacağı sorusu yer alıyor. Ancak bütün bu yapısal zorluklara rağmen, Superseed’in tüm protokol gelirini borç geri ödemeye yönlendirmesi, geleneksel DeFi teminat sistemlerine kıyasla daha kullanıcı dostu ve sermaye verimli bir yapı sunduğu görüşü öne çıkıyor.

Alea Research, raporda “Superseed’in otomatik geri ödeme sistemine dayalı DeFi ekosistemi yaklaşımı, yüksek teminat güvenliği ve özgür likidite erişimini bir araya getirerek kullanıcıların finansal sorumluluğunu minimize eden yeni bir model oluşturabilir” yorumunda bulundu. Bu yapının kabul görmesi halinde, DeFi piyasasında kredi sistemleri yeni teminat mekanizmaları ve fon kullanımı modelleri etrafında şekillenebilir.