CFTC'den Polymarket'e düzenleyici esneklik: DeFi için kritik adım

Amerikan Emtia Vadeli İşlemler Komisyonu(CFTC), Polymarket adlı tahmin piyasası platformuna bazı düzenleyici yükümlülükler konusunda muafiyet tanıdı. Bu adım, platformun ABD içinde *etkinlik tabanlı sözleşmeler* sunmasına yönelik düzenlemelerde gevşeme anlamına geliyor ve tahmin piyasalarına dayalı merkeziyetsiz finans (DeFi) hizmetlerinin yaygınlaşmasında *önemli bir eşik* olarak değerlendiriliyor.

CFTC, yaptığı açıklamada Polymarket ile ilişkili şirketler olan QCX LLC ve QC Clearing LLC’ye bir *eylemsizlik mektubu (no-action letter)* sunduğunu bildirdi. Bu sayede söz konusu şirketler, ikili opsiyon işlemleri ya da değişken getiri sağlayan sözleşmelere dair swap verisi raporlama ve kayıt tutma gibi bazı yükümlülüklerden geçici olarak muaf tutuldu. CFTC, “belirli kayıt gerekliliklerinin yerine getirilmemesi ya da swap veri havuzlarına bilgi bildirimi yapılmaması durumunda cezai işlem uygulanmayacak” açıklamasında bulundu.

Ancak bu durum, platform için kalıcı bir düzenleme muafiyeti anlamına gelmiyor. CFTC’nin verdiği eylemsizlik mektubu, yalnızca belirli koşullar altında kısa vadeli bir düzenleyici esneklik sağlıyor. Polymarket’in uzun vadede ABD finansal yasalarından tamamen kaçınması mümkün değil. Polymarket CEO’su Shayne Coplan ise X (eski adıyla Twitter) üzerinden yaptığı paylaşımda, bu gelişmenin ABD pazarında faaliyet göstermeleri için bir *onay sinyali* olduğunu belirterek memnuniyetini dile getirdi. Ayrıca, “bu sürecin rekor hızla tamamlandığına” dikkat çekerek önümüzdeki dönemde yeni duyuruların yapılacağını ifade etti.

Bu gelişmelerin gölgesinde, *DeFi borç verme sektörü* de 2024 yılı boyunca dikkat çekici bir ivme kazandı. Binance Research’ün verilerine göre, 2025 başında 53 milyar dolar (yaklaşık 73,6 trilyon TL) seviyesinde olan DeFi borç verme protokollerindeki toplam kilitli varlık (TVL) miktarı günümüzde 127 milyar dolar (yaklaşık 176,3 trilyon TL) sınırını aştı. Bu da yılın başına kıyasla yaklaşık *%72’lik bir artışı* gösteriyor.

Bu yükselişte, kurumsal yatırımcıların stablecoin talebindeki artışın yanı sıra reel varlıkların blokzincir üzerinde temsil edilmesine olan ilgi de belirleyici oldu. Yatırımcılar faiz getirilerini artırmak için DeFi platformlarına yönelirken, merkeziyetsiz borç verme sistemleri DeFi’ın *ana itici gücüne* dönüşüyor. Geleneksel finans sektörüyle mesafesini giderek kapatan DeFi ekosisteminin 2024’te nasıl bir yön izleyeceği merak konusu.