Ethereum(ETH) kurucu ortaklarından Vitalik Buterin, internet ve sosyal medyada artan toksik kültür hakkında dikkat çeken değerlendirmelerde bulundu. Buterin, internetin ilk yıllarını temsil eden web1.0 döneminin, kâr odaklılıktan uzak, daha çok topluluk merkezli ‘saf bir döneme’ ait olduğunu ifade etti. Günümüzdeki sorunların ise *sermaye odaklı yapılaşma* ve içerik tüketim biçiminde yaşanan değişimle yakından ilişkili olduğunu vurguladı.
Buterin, web1 döneminde internetin henüz çok fazla özelliğe sahip olmasa da kullanıcıların kendi kendine bilgi arayıp topluluk oluşturabildiği bir ortam sunduğunu hatırlattı. O dönemlerde birçok internet sitesi, kar amacı gütmeden bilgi ve katılıma öncelik veriyordu. Ancak şimdi Facebook, Amazon, Google gibi dev şirketlerin içerik üzerinde baskın hale gelmesiyle birlikte, kullanıcılara içeriklerin zorla ‘itildiği’ bir sistem oluştuğunu belirtti.
Buterin’e göre bugünün interneti, geniş kitleleri hedeflediği için daha çok kısa ve anlık duygulara hitap eden içeriklere yöneliyor. Bu durum, *meme* ve duygu sömürüsü üzerinden yayılan içeriklerin artmasına neden oluyor. Ona göre bu, daha fazla kullanıcıya ulaşmayı hedefleyen ticari bir stratejinin sonucu ve bu da doğrudan *platformlardaki içerik kalitesinin düşmesine* yol açıyor.
Yine de Buterin, bugünkü tabloyu yalnızca kapitalizme bağlamıyor. Reddit gibi bilgi ağırlıklı platformları kullanan ve ‘sağ eğri zekâ spektrumu’ içinde yer alan elit kullanıcı grubunun yaklaşımının da mevcut internet yapısını şekillendirmede rolü olduğunu belirtti. Yani sorunun yalnızca kâr güdümlü altyapıdan kaynaklanmadığını, aynı zamanda kullanıcı profilindeki çeşitlilik ve bilgiye yaklaşım tarzlarının da internetin dönüşümünde etkili olduğunu söylüyor.
Buterin’in bu açıklamaları, teknolojik ilerlemenin yalnızca altyapı ya da ürün geliştirmekle sınırlı olmadığını; aynı zamanda *dijital ekosistemin sağlığı ve kültürel yönelimi* üzerinde de büyük etkisi olduğunu bir kez daha gösteriyor. Blokzincir ve merkeziyetsizlik felsefesine dayanan vizyonu, sadece teknolojik bir dönüşüm değil, aynı zamanda internetin yapısal olarak yeniden düşünülmesi gerektiğinin altını çizen bir çağrı niteliği taşıyor.
Yorum 0