ABD merkezli bir sağlık hizmetleri şirketiyken Bitcoin(BTC) odaklı bir şirkete dönüşen KindlyMD, 17’sinde (yerel saatle) hisse fiyatında yaşadığı sert düşüşle gündeme geldi. Şirketin CEO’su David Bailey’nin kısa vadeli yatırımcılara yönelik *ayrılma* çağrısı yapması, piyasa üzerindeki belirsizliği artırarak bu düşüşte belirleyici rol oynadı.
Bailey, hissedarlara gönderdiği mektupta “Önümüzdeki dönemde hisse fiyatlarında dalgalanma artabilir” ifadelerini kullandı ve “*Sadece alım-satım amacıyla yatırım yapanların bu aşamada piyasadan çıkması iyi bir karar olabilir*” yorumunda bulundu. Bu açıklama, 13’ünde ABD Menkul Kıymetler ve Borsa Komisyonu(SEC) tarafından duyurulan toplam 2 milyar dolarlık (~2.780 milyar TL) *indirimli özel sermaye yatırımı (PIPE) anlaşması* haberinin hemen ardından geldi.
PIPE yapısı, halka açık şirketlerin özel yatırımcıya hisselerini indirimli fiyattan sunmasını ve bu hisselerin serbestçe işlem görebilmesini mümkün kılıyor. KindlyMD’nin bu yöntemi kullanmasının temel amacı fon toplamak olsa da, bu adımın piyasada artan *satış baskısı* yaratabileceği endişelerini güçlendirdi.
Bu gelişmelerin ardından piyasanın tepkisi gecikmedi. KindlyMD hisseleri 17’sinde bir önceki işlem gününe kıyasla tam *%55.4 değer kaybederek 1.24 dolar (~1.720 TL)* seviyesine geriledi. Hisse fiyatı seans sonrası işlemlerde hafif toparlansa da artış oranı yalnızca *%4.8* oldu. Gözlemcilere göre, kısa vadede kazanç hedefleyen yatırımcılar CEO’nun açıklamalarına *hızlı ve agresif* bir şekilde tepki verdi.
Uzmanlara göre, KindlyMD’nin yer aldığı *kripto-hazine* stratejisini benimseyen şirketlerin son dönemdeki yükselişi, sürdürülebilirlik açısından uyarı işareti olabilir. Birçok şirketin elindeki kripto para değerinin kendi piyasa değerini aşması, 2008 finansal krizindeki gibi *varlık-değer uyuşmazlığı* riskini hatırlatıyor.
KindlyMD, merkezi Kaliforniya’da bulunan bir sağlık firmasıyken Bitcoin’i ana stratejik varlık olarak portföyüne dahil etmiş, bu sayede kripto piyasasında dikkat çekmişti. Ancak son gelişmeler ve şirketin gerçek ekonomik durumu konusundaki artan şüpheler, yatırımcı güveninin yeniden sağlanmasını giderek zorlaştırabilir.
Yorum 0