Bitcoin ulusal rezerv varlık olarak kabul edilecek mi?

Bitcoin’in ulusal düzeyde rezerv varlık olarak kullanılması konusundaki tartışmalar devam ediyor. Sektör uzmanları, Bitcoin’in altına benzer bir süreçle doğal olarak benimsendiğini ve bu durumun kaçınılmaz olduğunu savunuyor.

Kripto para şirketi Jan3’ün CEO’su Samson Mow, “Bitcoin bir ‘değer saklama aracı’ haline geliyorsa, devletler ve kurumlar bunu elde etmek isteyecektir. Bu kaçınılmaz bir durum,” diyerek, Satoshi Nakamoto’nun da böyle bir benimsenmeyi öngörmüş olabileceğini belirtti.

Bitcoin, 2009’daki ilk işleminden bu yana yalnızca dijital bir ödeme aracı olmanın ötesine geçerek bir ‘değer saklama aracı’ olarak konumlandı. ABD Merkez Bankası(Fed) Başkanı Jerome Powell bile Bitcoin’i altına benzer bir varlık olarak değerlendirmişti. Bu doğrultuda, devletlerin ve büyük şirketlerin stratejik rezerv olarak Bitcoin biriktirmeye yönelik eğilimi artıyor.

Quantum Economics’in kurucusu Mati Greenspan, “Nakamoto, Bitcoin’in ulusal düzeyde kullanılacağını özellikle hedeflememiş olabilir. Ancak varlık biriktirme eğilimi, onun orijinal vizyonuyla çelişmiyor,” dedi. Ayrıca, Bitcoin’in gelecekteki rolünü belirleme sorumluluğunun artık topluluğa ait olduğunu vurguladı.

Öte yandan, devletlerin Bitcoin rezervine sahip olmasına yönelik bazı endişeler de mevcut. BitMEX’in kurucu ortaklarından Arthur Hayes, “Hükümetler Bitcoin’i stratejik bir araç olarak kullanmaya başlarsa, bu enflasyonu tetikleyebilir,” diyerek uyarıda bulundu. Ayrıca, büyük yatırımcıların piyasayı manipüle etme riskinin de arttığına dikkat çekildi.

Buna karşılık, donanım cüzdan üreticisi Trezor’un analisti Lucien Bourdon, “Devletlerin Bitcoin rezervine sahip olması, merkezileşmeye yol açmaz. Aksine, Bitcoin’in güvenilirliğini artıran bir süreçtir,” görüşünü savundu. Ona göre bu durum, Bitcoin’in ‘kıtlığı’ ve güçlü parasal özelliklerini daha da öne çıkarıyor.

Sonuç olarak, Bitcoin’in bireyler, kurumlar ve devletler için uzun vadeli bir ‘değer saklama aracı’ olarak işlev görmeye devam edebilmesi için hiçbir aktörün ağı tek başına kontrol edememesi gerekiyor. Bitcoin’in ulusal düzeyde benimsenmesinin, orijinal amaçla çelişmek yerine, aksine doğal bir gelişim süreci olduğu görüşü giderek daha fazla destek buluyor.