ABD kripto para sektörü, siber güvenlik tehditleriyle karşı karşıya kalırken yeni bir çözüm olarak ‘neo-privateer’ kavramı dikkat çekiyor. Geçmişte askeri amaçlarla kullanılan ve özel korsanlık yetkisi veren ‘mektup ve misilleme yetkisi’ fikrinin modern bir versiyonu gündeme getirildi. Bu öneri, kötü niyetli hacker gruplarına karşı sivil uzmanların resmi olarak devreye girmesini destekliyor.
Son dönemde Lazarus Grubu’nun Bybit’ten 1,4 milyar dolar değerinde kripto para çalması gibi büyük hack olayları yaşandı. 2024 yılı boyunca toplam 2 milyar doların üzerinde zararın meydana geldiği belirtilirken, bu miktarın büyük bir kısmının Kuzey Kore bağlantılı hacker gruplarına ait olduğu saptandı. Bu gelişmeler, siber güvenliği artırmaya yönelik yeni yaklaşımlara duyulan ihtiyacı daha da belirgin bir hale getirdi.
‘Neo-privateer’ programının hayata geçirilmesi durumunda ABD hükümeti, siber güvenlik uzmanlarına ve blockchain araştırmacılarına çalınan varlıkları geri alma yetkisi verebilir. Bu düzenleme, belirli yabancı hükümetler veya hacker gruplarına yönelik hack operasyonlarına izin veren resmi lisanslar temelinde çalışacak. Böylelikle özel sektör uzmanları, hacker’ların cüzdanlarını ele geçirerek kayıp varlıkları kurtarabilecek ve belli bir oranda ödül alabilecekler.
Bu politika, ABD Anayasası’na dayalı bir geçmişe sahip. Ülkenin kuruluş döneminde ve 1812 Savaşı sırasında 500’den fazla ‘mektup ve misilleme yetkisi’ verildiği biliniyor. Ayrıca ABD, 1856 tarihli Paris Bildirgesi’ni imzalamadığı için bu tür özel yetkilendirmeleri teorik olarak hâlâ sürdürebilir durumda.
Son yıllarda yapay zeka destekli hacking yöntemleri karmaşıklaşırken hükümetin bu tehditlere kendi başına yanıt vermesi zorlaşıyor. Dolayısıyla, özel sektörün hızını ve teknolojik kabiliyetlerini kullanarak siber tehditleri engelleme fikri ABD’de giderek daha fazla destek buluyor.
Şu an ABD Kongresi’nde yaklaşık 300 kripto yanlısı milletvekili bulunuyor. Cynthia Lummis ve Tom Emmer gibi önde gelen isimler, bu öneriyi değerlendirenler arasında yer alıyor. Ayrıca ‘neo-privateer’ yaklaşımı, Trump yönetiminin politikalarıyla da örtüşerek ABD’nin küresel kripto sektörü için bir merkez olma hedefini destekleyebilecek bir adım olarak görülüyor.
Bu programın uygulamaya konulması, ABD’ye hem kripto para dünyasında güvenliği sağlamada hem de endüstri ve ulusal güvenlik açısından büyük avantajlar sunabilecek kritik bir araç kazandırabilir.
Yorum 0