Cardano kurucusu Charles Hoskinson’dan ‘vibe coding’ eleştirilerine sert yanıt: “Kasıtlı saldırıydı”
Cardano(ADA) ağında yaşanan kısa süreli kesintinin ardından ortaya çıkan “vibe coding” tartışmalarına, Cardano kurucusu Charles Hoskinson sert bir çıkış yaptı. Toplulukta tartışma konusu olan teknik aksaklığın Cardano’nun altyapısına değil, bireysel ve kasıtlı bir saldırıya dayandığını söyledi.
Olay, bir operatörün bilerek oluşturduğu sahte bir staking yetkilendirme işlemini ağın ana zincirine göndermesiyle başladı. Söz konusu işlem, doğrudan Hoskinson’ın kişisel stake havuzunu hedef alıyordu. İşlemin içinde, 2022 yılında fark edilmeyen ve kriptografik kütüphanelerde bulunan bir serileştirme hatasından faydalanıldı. Bu nedenle yeni sürüm düğümler işlemi yanlış yorumlarken, eski sürümler işlemi tamamen reddetti ve ağ geçici olarak iki farklı zincire bölündü.
Hoskinson 24’ünde (yerel saatle), X üzerinden yaptığı paylaşımda bu durumu “Cardano’ya karşı son derece kişisel bir saldırı” olarak tanımladı. Olayın sistemsel bir çökme yaratmadığını vurgulayan Hoskinson, her iki zincirde de blok üretiminin devam ettiğini ve kısa sürede düğümler arası ağ birleşiminin sağlandığını belirtti.
Tartışmalara yol açan kişi ise X üzerinden yaptığı açıklamada, bu işlemin planlı bir test olduğunu ve yapay zekâ yardımıyla yazdığı kodun beklenmedik şekilde sonuç verdiğini itiraf etti. Bu itiraf sosyal medyada hızla yayıldı ve topluluk ‘vibe coding’ ifadesini kullanmaya başladı. Yani, belirgin bir kod yapısı veya güvenlik protokolü olmaksızın, AI’den gelen önerilerle “hissettiği gibi” programlama yaptığı iddia edildi. Bu yöntem, birçok kullanıcı tarafından ‘sorumsuz’ ve ‘öngörülemez’ olarak eleştirildi.
Bu eleştiriler karşısında Hoskinson, Cardano’nun geliştirme sürecinde uygulanan ‘10 yıldır süren biçimsel metotlar,’ ‘yüksek güvenilirlikli mühendislik’ ve ‘bilimsel yaklaşımların’ göz ardı edildiğini söyledi. Ona göre, “vibe coding” gibi etiketler, Cardano’nun teknolojisini yanlış ve yanıltıcı bir anlatıyla hedef alıyor.
Bu olay, yapay zekâ destekli yazılım geliştirme süreçlerinin blokzincir altyapılarında yaratabileceği yeni tipte *güvenlik risklerini* gözler önüne serdi. AI ile kod üretmenin her geçen gün yaygınlaştığı bu dönemde, temel ağlara entegre edilen her bir testin öncesinde simülasyonlara tabi tutulması ve topluluk tarafından denetlenmesi gerekliliği bir kez daha öne çıktı.
‘yorum’ Bu gelişme, blokzincir geliştiricilerine yalnızca teknolojik değil aynı zamanda etik bir sorumluluk da yüklüyor. ’
Yorum 0