Güney Kore'deki won bazlı kripto para piyasasında işler hızla değişiyor. Exilist'in TokenPost üzerinden yayımladığı son rapora göre, piyasadaki rekabet artık hangi *teknolojiyle* hangi *coin* üretilecekten çok, hangi şirketlerle *kimlerin işbirliği yaptığına* kaymış durumda. Rapora göre, artık kripto para borsalarının tek başına won sabitli stabil kripto para üretmesi neredeyse imkânsızlaştı. Bunun yerine, borsa, banka, fintech ve büyük teknoloji şirketlerinden oluşan geniş bir işbirliği modelinin yeni standart haline geldiği ifade edildi.
Raporda belirtilene göre, Güney Kore'de bir kurumun, tek başına won sabitli bir stabil kripto para üretmesi ve bunu yaygınlaştırması, hem regülasyon hem de kamuoyu baskısı nedeniyle yapısal olarak mümkün görünmüyor. Özellikle ülkedeki Finansal Hizmetler Komisyonu'nun (FSC), birden fazla kurumun sorumluluk üstlendiği model önerileri doğrultusunda, işbirliğine dayalı modeller öne çıkmaya başladı. Bu da, stabil kripto para piyasasında ‘tek oyunculu’ modelin sona erdiği ve *konsorsiyum tabanlı* bir sistemin esas alınacağı anlamına geliyor.
Regülasyonlardaki bu değişiklikler, Kore'deki stabil kripto para yarışının artık hangi coin’in üretileceği değil, *hangi oyuncuların kimlerle el ele vereceği* sorusuyla tanımlandığını açıkça ortaya koyuyor. Bu yeni yaklaşım, daha önce borsaların hem üretim hem de dağıtımı tek elden kontrol ettiği modelden radikal bir kopuşu temsil ediyor.
Exilist’e göre, dört temel aktör olan bankalar, fintech şirketleri, büyük teknoloji firmaları (big tech) ve kripto para borsaları her biri belirli alanlarda güçlü, bazı konularda ise zayıf. Örneğin; bankalar *güvenlik* ve *düzenleyici uyumluluk* açısından avantajlı olsa da, yenilikçilikte geri kalıyor. Fintech şirketler ise esnek teknolojileri ve kullanıcı dostu çözümleriyle öne çıksa da, *güvenilirlik* ve *sermaye gücü* açısından yeterli değil. Büyük teknoloji şirketleri güçlü dağıtım ağlarına ve kendi finans altyapılarına sahipler, fakat *rekabet* ve tekelleşmeye yönelik regülasyon endişesi taşıyorlar. Borsalar ise *zincir üstü teknoloji* ve *likidite* tarafında üstün, ancak lisans ve halk nezdinde güven açısından sorunlar yaşayabiliyor. Bu nedenlerle, her biri eksik yönlerini diğerleriyle kapatabilecek bir *iş bölümü temelli ortaklık modeli* şu anda en uygulanabilir yol olarak görülüyor.
Raporda örnek olarak verilen dikkat çekici işbirliği, Naver Financial ile Upbit'in sahibi Two Blocks’un oluşturduğu yapı oldu. Bu işbirliği, ödeme, ticaret, kripto varlık ve blokzinciri teknolojilerini bir araya getirerek hem düzenleyici uygunluk hem de pazar genişliği açısından örnek bir model sunuyor. Naver, dev bir yaşam platformu olarak dağıtım kanallarını sağlarken, Upbit likidite ve teknik altyapıyı sunuyor, finans devi Mirae Asset ise yönetişim fonksiyonuna katkı sağlıyor. Bu ‘üçlü yapı’, güven (Trust), dağıtım (Distribution) ve teknik güçlü altyapı (Tech & Liquidity) koşullarının tamamını aynı anda karşıladığı için stabil kripto para projesinin hayata geçmesi açısından en ideal yapı olarak değerlendiriliyor.
Bu gelişmeler ışığında, sıradaki potansiyel işbirliği olarak öne çıkan birleşme ise *Toss* ve *Bithumb* ortaklığı. Şimdiden Bithumb stabil kripto para yarışmaları, teknoloji iş birlikleri ve ekosistem fonlamaları gibi birçok alanda hazırlıklara başladı. Öte yandan Toss da, Toss Bank ile olan sıkı bağlantısı ve dijital ödeme/transfer ağı sayesinde daha geniş bir kullanıcı altyapısı oluşturuyor. Exilist’e göre bu birleşim de gelecekte Naver-Upbit ortaklığına rakip olma potansiyeline sahip bir alternatif model olarak belirebilir.
Buna karşın, Kakao grubunun stratejisi *tek çatı altında tüm hizmetleri sunan bir ekosistem* oluşturmak. Grup bünyesinde banka, ödeme sistemleri ve dijital platform altyapısı bulundurmasına rağmen, dışa açık dağıtım kanalları ve borsa iş birlikleri gibi konularda birtakım yapısal sorunlarla karşı karşıya. Özellikle kripto paranın borsalarda listelenmesiyle ilgili esnekliğin korunması, önümüzdeki dönemin rekabet dinamiklerinde önemli bir faktör haline gelebilir.
Sonuç olarak, Kore’deki won sabitli stabil kripto para yarışında başarı artık bir şirketin kendi başına ne yapabileceğinden çok, *kimlerle ne kadar dengeli ve güçlü bir işbirliği kurduğuna* bağlı olacak. Hem düzenleyici çerçevelere uyum sağlayan hem de teknik ve ticari altyapıyı aynı anda karşılayan ‘en dengeli yapı’ bu yarışın kazananı olmaya aday. Exilist de gelecekte düzenlemelerdeki değişimlere ve stratejik ortaklıklara bağlı olarak yeni kombinasyonların ortaya çıkabileceğini öngörüyor.
Yorum 0