Euro(EUR), yeni bir ‘carry trade’ fırsatı olarak dikkat çekiyor. BloFin Araştırma’nın son raporuna göre, Avrupa Merkez Bankası(ECB)’nın faiz indirimi politikası ve ABD ile arasındaki faiz farkı nedeniyle carry trade stratejisinin Euro odaklı şekilde hareketlenme olasılığı gündeme geliyor. Ancak Rusya-Ukrayna savaşı sonrası Avrupa ekonomisindeki belirsizlikler yüksek kalmaya devam ettiği için Euro’nun Japon Yeni(JPY) gibi istikrarlı bir carry trade aracı olup olmayacağı konusunda ek değerlendirmeler gerektiği belirtiliyor.
Carry trade, düşük faizli para birimlerinden borçlanarak yüksek faizli para birimlerine yatırım yapma stratejisini ifade eder. Yatırımcılar, faiz farkından gelir elde etmeyi hedefler. Japon Yeni, uzun yıllardır bu strateji için tercih edilen finansman para birimlerinden biri olmuştur. Ancak Euro Bölgesi'ndeki ekonomik durgunluk nedeniyle ECB’nin faiz indirimine gitmesi, Euro’nun da bu alanda ilgi görmesine neden oluyor. BloFin Araştırma, ECB’nin 2024’ün Haziran ve Aralık aylarında iki kez faiz indirerek mevduat faizini %3,75 seviyesine düşürdüğünü ve ek indirim ihtimalinin halen masada olduğunu belirtiyor.
Öte yandan ABD Merkez Bankası(Fed), 2024’ün Eylül ayından itibaren faiz indirimlerine başlamış olsa da güçlü ekonomik veriler nedeniyle bu sürecin beklenenden daha yavaş ilerleyebileceği öngörülüyor. Bu durum, ABD ve Avrupa arasındaki faiz farkını artırarak Euro taşıyan carry trade işlemlerine olan ilgiyi artırabilir. Ancak bu stratejinin kazançlı olabilmesi için en az 3 puanlık faiz farkı ve istikrarlı bir döviz kuru hareketine ihtiyaç duyulduğu vurgulanıyor. Brookings Enstitüsü’ne göre, tarihsel açıdan bakıldığında carry trade stratejileri, küresel finansal krizler gibi yüksek volatilite dönemlerinde tasfiye baskısıyla karşı karşıya kalabilir ve ciddi kayıplara yol açabilir.
ABD-Avrupa faiz farkının genişlemeye devam etmesi halinde, Euro’daki zayıflık carry trade yatırımcıları için bir fırsat yaratmaya devam edebilir. Ancak BloFin Araştırma, böyle bir stratejinin Japon Yeni ile benzer uzun vadeli bir model oluşturması için ECB’nin faiz politikasını uzun süre gevşek tutması ve Euro Bölgesi’nin düşük büyüme oranlarını koruması gerektiğini belirtiyor. Ayrıca, Japon ekonomisinin beklenenden hızlı toparlanması halinde Yen carry trade modeli cazip kalmaya devam ederken, Euro’nun kalıcı olarak bu rolü üstlenmesi zor bir hedef olabilir.
Sonuç olarak, Euro odaklı carry trade işlemlerinin geleceği, ABD ve Avrupa’nın ekonomik büyümesi, para politikası kararları ve küresel piyasalardaki belirsizliklerle şekillenecek. Avrupa ekonomisinin Rusya-Ukrayna savaşı sonrası net bir iyileşme gösterememesi halinde Euro’nun zayıf kalması carry trade fırsatları yaratabilir. Fakat piyasalardaki volatilitenin artması durumunda carry trade işlemleri hızla likidasyon riskiyle karşı karşıya kalabileceğinden, yatırımcıların bu stratejiyi dikkatli bir şekilde değerlendirmesi gerektiği konusunda uzmanlar uyarıyor.
Yorum 0