XRP ETF’lerine kurumsal ilginin artması, kripto piyasasında dikkat çekici bir hareketlilik yarattı. Özellikle Aralık ayında XRP ETF’lerine ciddi miktarda fon akışı olurken, kripto topluluğunda bu durumun arkasında ‘yaklaşan önemli bir gelişme’ olabileceği beklentisi güçleniyor. Kripto analisti Paul Barron’un değerlendirmeleri, XRP’ye yönelik ilginin teknikten çok daha fazlası olduğunu gösteriyor.
Paul Barron’un YouTube kanalında 24’ünde (yerel saatle) yayımladığı analiz videosunda, Aralık ayındaki ETF’lere yönelik fon akışına dikkat çekildi. Barron’a göre, XRP tabanlı ETF’ler, Bitcoin(BTC) ve Ethereum(ETH) gibi önde gelen kripto ETF’lere kıyasla çok daha iyi performans gösteriyor. CoinShares verilerine göre, Aralık ayı boyunca XRP ETF’lerine yaklaşık 70 milyon dolar (yaklaşık 1.011 milyar TL) giriş gerçekleşti. Aynı dönemde Bitcoin ETF’lerinden 443 milyon dolar, Ethereum ETF’lerinden ise 59 milyon dolar çıktı. Solana(SOL) dışındaki diğer kripto varlık fonlarında da benzer çıkışlar gözlendi.
Barron, bu verilerin açıkça XRP’nin ‘kurumsal ilgi odağı’ haline geldiğini ortaya koyduğunu belirtiyor. “Bu düzeydeki fark, rekabet bile sayılmaz,” diyerek fon yöneticilerinin yeni kaynakları büyük oranda XRP ETF’lerine aktardığını vurguladı.
Buna ek olarak, ETF araştırma kurumu ETF Research Center’ın paylaştığı verilere göre, halihazırda piyasada bulunan XRP ETF’lere ek olarak yeni girişimlerin yolda olabileceği konuşuluyor. Videoda, Canary Capital’in yönettiği XRP ETF’in yanı sıra, WisdomTree gibi devlerin de kısa sürede yeni başvurularla gündeme gelebileceğine dikkat çekiliyor. ABD Menkul Kıymetler ve Borsa Komisyonu’na (SEC) yapılan XRP spot ETF başvuruları arasında Bitwise, 21Shares ve Grayscale gibi şirketler de yer alıyor. Bu başvuruların büyük çoğunluğu 2025’te sonuçlanması beklenen onay sürecine girmiş durumda.
Barron, olası bir ETF onayından çok önce gelebilecek borsa listelemeleri ya da dağıtım kanalı anlaşmalarının da ‘önemli gelişmeler’ olarak değerlendirilmesi gerektiğini söylüyor.
Videonun ikinci yarısında XRP’nin teknik yapısı da mercek altına alındı. XRP’nin toplam arzı 100 milyar adet ile sabit ve yeni XRP üretimi madencilik yoluyla yapılmıyor. Bunun yerine, işlemler sırasında alınan ufak ücretlerle XRP’ler yakılıyor. Ayrıca her kullanıcı cüzdanı için 20 XRP’lik zorunlu bir rezerv gereksinimi bulunuyor. Barron, bu mekanizmanın fiyat üzerine etkisinin sınırlı olduğunu belirterek, “Küresel işlemlerin tümü XRPLedger üzerinde gerçekleşse dahi yıllık yakım miktarı birkaç on milyon ile sınırlı kalır” dedi.
Bununla birlikte, XRP’nin ‘köprü varlık’ olma potansiyeli ciddi bir etki doğurabilir. State Street Bankası’ndan Lisa Roshi, geçtiğimiz günlerde katıldığı bir panelde finans dünyasının T+2 ödeme sisteminden T+1’e geçişini değerlendirerek, gerçek zamanlı atomik mutabakat ve blockchain tabanlı dönüşüm sürecinin hız kazandığını belirtti. 2025 yılı sonuna kadar tokenlaştırılmış mevduat, yatırım fonları ve stablecoin varlıklarının büyük kurumsal yapılar tarafından benimsenebileceğini söyleyen Roshi, sistemlerin ‘uyumluluk’ seviyesine göre değişiklik göstereceğini dile getirdi.
Barron ise bu dönüşümde Ripple, Stellar ve Circle gibi blockchain firmalarının kilit rol oynayabileceğini, özellikle orta ölçekli finans kurumlarının XRP’yi ödeme köprüsü olarak kullanabileceğini aktardı.
Tüm bu gelişmeler ışığında, XRP yatırımcılarının yalnızca ETF onay haberi gibi kısa vadeli kazanımlara değil, uzun vadeli altyapı büyümesine de odaklanması gerektiği ifade ediliyor. Zira şu anda yaşanan ETF fon akışları sadece portföy çeşitlendirmesi değil, potansiyel bir ‘yapısal talep değişiminin sinyali’ olabilir. Eğer bu fon akışları, artan XRP kullanım alanlarıyla buluşursa, XRP için ‘kalıcı değer artışı’ mümkün hale gelebilir. Elbette bu senaryo henüz kesin değil; ancak piyasa şimdiden bu olasılığı fiyatlamaya başlamış görünüyor.
Yorum: Kurumsal fon akışının XRP’ye yönelmesi, sadece yatırımcı ilgisinin değil, aynı zamanda kapıda bekleyen altyapı değişimlerinin yansıması olabilir. Ripple ekosisteminde yaşanacak bir dönüm noktası, XRP’yi bir ‘köprü varlık’ kimliğiyle öne çıkarabilir.
Yorum 0