ABD’li kripto para şirketlerinin 2024 başkanlık seçimleri kapsamında toplamda 134 milyon dolar (yaklaşık 1,957 milyar TL) tutarında siyasi bağış yaptığı bildirildi. Bu durum, kripto para endüstrisinin siyasi nüfuzunu artırabileceği yönündeki kaygıları da beraberinde getirdi.
Politika Sorumluluk Merkezi(CPA) tarafından yayımlanan rapora göre, bu tür siyasi bağışlar kripto para piyasası için daha net bir düzenleyici çerçevenin oluşturulmasına katkı sağlayabilir. Ancak aynı zamanda, kamu güvenini zedeleyerek şirketler için hukuki ve itibar açısından riskler doğurma ihtimali bulunuyor. Özellikle, sektörün politika yapıcılarla olan bağlarını güçlendirme girişimi, düzenleyici belirsizlikleri gidermeyi amaçlasa da aşırı siyasi müdahalenin ters etki yaratabileceği ifade ediliyor.
Kripto destekli siyasi bağış gruplarından biri olan Fairshake, Coinbase, Ripple(XRP) ve Andreessen Horowitz gibi büyük kripto para şirketlerinden aldığı finansal destekle toplamda 40 milyon dolar (yaklaşık 585 milyon TL) değerindeki bağışı seçim kampanyalarına yönlendirdi. Fairshake, kripto para yanlısı politikalara destek veren adayları finanse ederek, sektöre daha dostane yasalar çıkmasını sağlamayı hedefliyor.
Bu büyük çaplı siyasi bağışların düzenleyici kurumların dikkatini çekmesiyle tartışmalar da büyüyor. Tüketici hakları savunucusu Public Citizen, geçen yıl ağustos ayında Federal Seçim Komisyonu’na(FEC) başvurarak, Coinbase’in siyasi bağışlarının federal seçim yasasını ihlal edebileceği gerekçesiyle şikayette bulundu. Şirkete yönelik suçlamalar arasında, federal yüklenici konumundaki firmaların siyasi bağış yapmasını yasaklayan kuralları ihlal ettiği iddiası yer alıyor.
Kripto para sektörü ise bu tür bağışların endüstrinin büyümesi ve düzenleyici çerçevenin netleşmesi adına kaçınılmaz olduğunu savunuyor. Blockchain uzmanı Anndy Lian, “Kripto para sektörü, geleneksel finans dünyasıyla giderek daha fazla entegre oldukça, daha iyi politikalar geliştirebilmek adına siyasi angajman şart hale geliyor” dedi. Lian ayrıca, “Kripto para dostu adayların seçilmesi, yatırımcı güvenini artıracak ve piyasa istikrarını destekleyecektir” değerlendirmesinde bulundu. Ancak, büyük şirketlerin aşırı etkisinin ‘düzenleyici ele geçirme’ (regulatory capture) tehlikesi yaratabileceği konusunda da uyarıda bulunarak, yatırımcı korumasını sağlayacak dengeli politikaların gerekliliğini vurguladı.
Sonuç olarak, kripto paralar ile siyaset arasındaki bağ giderek güçlenirken, bunun hem olumlu hem de olumsuz etkileri ortaya çıkıyor. Kripto şirketleri, düzenleme belirsizliklerini ortadan kaldırmak adına siyasete daha fazla dahil olmaya devam ederken, bu durumun yaratacağı tartışmaların uzun vadede süreceği öngörülüyor.
Yorum 0