SEC, Ripple(XRP) İçin Yeşil Işık Yaktı: Kripto Ekosisteminde Yeni Dönem Mi?

ABD Menkul Kıymetler ve Borsa Komisyonu(SEC), Ripple(XRP)’ı menkul kıymet olarak değil, bir ödeme ağı olarak sınıflandırarak XRP'nin yasal belirsizlikten kurtulma ihtimalini güçlendirdi. Bu adım, Trump yönetiminin Bitcoin(BTC)’i stratejik bir rezerv varlığı olarak değerlendirme planlarıyla örtüşerek sektörde büyük ilgi uyandırdı.

SEC’in son önerisine göre, XRP’nin küresel bankalar arası işlemlerde likidite sağlama konusunda önemli bir rol üstlenmesi bekleniyor. Ayrıca, ABD içinde de XRP’nin kullanımının artacağı öngörülüyor. Özellikle ABD’nin küresel finans sistemindeki etkisi göz önüne alındığında, XRP aracılığıyla gerçekleştirilen ödemelerde ciddi bir büyüme potansiyeli olduğu vurgulanıyor. Tahminlere göre, yaklaşık 27 trilyon dolarlık uluslararası bankalar arası mevduat piyasasının 5 trilyon dolarlık kısmının XRP tabanlı işlemlere kaydırılabileceği iddia ediliyor. Böylece ABD hükümeti 1,5 trilyon dolarlık ek likidite elde edebilir ve bu fonu Bitcoin alımları için kullanabilir.

SEC, bu hamleyle Ripple ile olan uzun süredir devam eden hukuki mücadelesine son vermeyi amaçlıyor. Bunun yanında, ABD Adalet Bakanlığı, Federal Rezerv(Fed) ve Para Birimi Denetleme Ofisi(OCC) gibi önemli kurumların da bankaların XRP’yi ödeme aracı olarak daha kolay benimsemesini sağlayacak düzenlemeleri hafifletmeyi değerlendirdiği bildiriliyor. Bu sayede büyük finans kuruluşlarının XRP’yi likidite sağlama aracı olarak kullanma yolunun açılabileceği ifade ediliyor.

Bu gelişmelerin XRP fiyatı üzerindeki olası etkileri yatırımcıların odağında bulunuyor. XRP, son dönemde altı yıllık yatay hareket bölgesini aşarak yükseliş trendine girmiş durumda. Eğer hukuki belirsizlik tamamen ortadan kalkarsa, XRP’nin 2017’deki boğa piyasasında olduğu gibi güçlü bir yükseliş sergileyebileceği beklentisi güçleniyor.

Uzmanlar, XRP’nin resmi olarak bir ödeme ağı olarak tanınmasının, ABD'deki kripto para ekosisteminde önemli bir dönüm noktası olabileceğini düşünüyor. Ayrıca SEC’in bu düzenleyici tutumunun diğer dijital varlıklar üzerinde de olumlu etkiler doğurabileceği öngörülüyor. Bu nedenle, önümüzdeki süreçte düzenleyici kurumlar ile sektör oyuncuları arasındaki iş birliğinin nasıl şekilleneceği yakından takip ediliyor.