Fed Faizleri Sabit Tuttu, Bitcoin ve Altcoinlerde Dalgalanma Yaşandı

Amerikan Merkez Bankası(Fed)’nın faiz oranlarını sabit tutma kararı, kripto para piyasasında büyük bir değişime yol açmadı. Ancak, Fed Başkanı Jerome Powell’ın açıklamalarından sonra volatilite arttı.

19’unda (yerel saatle) Fed, politika faizini mevcut %4,25–4,5 aralığında sabit tuttuğunu duyurdu. Kararın ardından Bitcoin(BTC) fiyatında belirgin bir hareket gözlenmedi çünkü piyasa, faiz oranlarının değişmeyeceğini önceden öngörmüştü. Ancak Powell’ın "resesyon olasılığı yüksek değil" ifadelerinin ardından piyasalar yükselişe geçti.

Kripto analisti Michael van de Poppe, "FOMC kararı öncesinde aşırı kaldıraç kullanmak, büyük zararlara yol açabilir" diyerek yatırımcıları uyardı. CoinGlass verilerine göre, Fed’in duyurusunun ardından geçen 12 saat içinde yaklaşık 1,88 milyar dolar tutarında pozisyon likide edildi. Bunların yaklaşık 1,28 milyar doları, düşüş beklentisiyle açılan ‘short’ pozisyonlardan oluşuyordu.

Bitcoin, Powell’ın açıklamaları sonrası 6 saat içinde %3,84 artarak 87.427 dolara yükseldi ancak ardından 85.760 dolara geriledi. Aynı dönemde Ethereum(ETH) %2,27, Ripple(XRP) ise %2,40 değer kazandı.

Van de Poppe, "FOMC açıklamalarından çok, Powell’ın mesajları daha büyük öneme sahip" diyerek, Fed başkanının sözlerinin önümüzdeki süreçte Bitcoin fiyat hareketlerini şekillendireceğini öne sürdü.

Diğer yandan, bazı piyasa uzmanları yükselişin kalıcı olmayabileceğini belirtti. 21Shares analiz stratejisti Matt Mena, "Fed’in nispeten güvercin bir tutum sergilemesine rağmen, Bitcoin’in kısa vadede dar bir aralıkta seyretmesi olası" değerlendirmesinde bulundu.

Mena’ya göre, Fed yetkililerinin tahminleri, 2025 yılı sonunda faiz oranının %3,9, 2026 sonunda ise %3,4 seviyesinde olabileceğini öngörüyor. Bu da faiz indirimlerinin kademeli olarak gerçekleşebileceğini ima ediyor.

FOMC toplantısının ardından, kripto para piyasasında daha temkinli bir yaklaşımın gerekli olacağı görülüyor. Yatırımcıların kısa vadeli fiyat hareketlerinden çok, Fed’in para politikası ve genel makroekonomik göstergelere odaklanmaları gereken bir döneme girildiği belirtiliyor.