Japonya, Bitcoin(BTC) ve kripto paraları 'finansal ürün' olarak sınıflandırıyor

Japonya Finansal Hizmetler Ajansı (FSA), Bitcoin(BTC) dahil olmak üzere kripto paraları ‘finansal ürün’ olarak sınıflandırmaya hazırlanıyor. Bu çerçevede, piyasa istismarını önlemeye yönelik *içeriden öğrenenlere dayalı ticaret düzenlemesi*nin de ilk kez yürürlüğe girmesi bekleniyor.

30 Mart’ta Japonya Ekonomi Gazetesi’ne göre Finansal Hizmetler Ajansı, 2026 yılına kadar Kripto Para Piyasaları için Finansal Araçlar ve Borsalar Yasası’nda kapsamlı bir değişiklik teklifini parlamentoya sunmayı planlıyor. Bu adım, kripto paraların yalnızca ödeme aracı değil aynı zamanda birer *yatırım ürünü* olarak değerlendirilmesi gerektiğini savunan piyasa gerçekliğini yansıtıyor. Sunulacak yasa tasarısının temel noktası, hassas bilgilere dayalı işlemleri ve bilgi sızıntısı yoluyla elde edilen haksız kazançları önlemeye odaklanan *yeni içeriden öğrenenler ticareti düzenlemesi* olacak.

Şu ana kadar Japonya’da yürürlükte olan Fon Ödemeleri Yasası, kripto para hizmet sağlayıcılarının müşteri varlıklarını ayrı hesaplarda tutmalarını zorunlu kılarak asgari düzeyde şeffaflık sağlasa da, yatırımcıların korunmasına yönelik yetersiz kaldığı eleştirilerini almaktaydı. Bu eleştiriler üzerine FSA, kripto paraları bir tür *menkul kıymet* olarak tanımlayarak buna uygun ek düzenlemeler üzerinde çalışıyor.

Yurt dışındaki örnekler, bu düzenleme adımlarına ivme kazandırdı. ABD’de geçtiğimiz yıllarda, Coinbase’in eski bir çalışanının borsaya yeni eklenecek kripto paraların bilgilerini arkadaşlarıyla paylaşarak yaklaşık 1,38 milyon TL’lik haksız kazanç sağladığı bir içeriden bilgi ticareti vakası yaşanmıştı. Son dönemde ise Binance çalışanlarının token listeleme süreçlerinde elde ettikleri bilgileri şahsi kazançları için kullandıkları iddiaları tartışma yaratmıştı.

FSA’nın düzenleme hamlesi vergi sisteminde de değişiklik beklentisini gündeme taşıyor. Şu an uygulanan *yüzde 55’e kadar çıkan kademeli gelir vergisi* yerine, hisse senedi kazançlarında olduğu gibi sabit *%20 oranında stopaj vergisi* getirilmesi teklif ediliyor. Bu değişikliğin yatırımcı üzerindeki mali yükü azaltacağı ve yeni sermaye girişlerini teşvik edeceği umuluyor. Ayrıca, beyanname sürecinin sadeleştirilmesi sayesinde piyasaya duyulan güvenin artabileceği de belirtiliyor.

Mart ayında gerçekleştirilen WebX isimli sektörel etkinlikte konuşan FSA yetkilileri, Japonya’da 10 milyonun üzerinde kripto para yatırım hesabı bulunduğunu açıkladı. Yetkililer, teknolojik olgunluk ve kullanım şekilleri göz önünde bulundurularak uyumlu bir düzenleyici çerçevenin oluşturulması gerektiğini vurguladı.

Bu değişimler, küresel çapta yaşanan düzenleyici reformlarla da paralellik gösteriyor. ABD’de Başkan Trump yönetimi ile birlikte Menkul Kıymetler ve Borsa Komisyonu(SEC), token’lara yönelik kuralları yeniden ele almaya başladı. Özellikle kazanç potansiyeli sınırlı olan *mim coin’ler* için ‘menkul kıymet olmayabilir’ değerlendirmesi kamuoyuyla paylaşıldı. Ancak SEC, bu tür değerlendirmelerde dış görünüş yerine ekonomik gerçekliğe odaklanacağını açıkça belirtiyor.

Sektör temsilcileri, Japonya’daki bu yeni düzenlemenin net ve uygulanabilir şekilde hayata geçmesi durumunda, regüle piyasalara geçiş yapmak isteyen projeler açısından olumlu sonuçlar doğurabileceğini düşünüyor. Aynı zamanda, yatırımcı korumasını artırma ve piyasa istikrarını sağlama hedeflerinin ne ölçüde gerçekleşeceği de merak konusu.