CAP tarafından geliştirilmekte olan yeni sabit kripto para (stablecoin) protokolü, ABD ve Japonya’daki önde gelen yatırımcılardan 8 milyon dolar (yaklaşık 117 milyar Kore wonu) tutarında tohum yatırım almayı başardı. Bu projede faiz getirisi sağlayan *sabit kripto para* olan ‘cUSD’ merkezde yer alıyor. Mevcut USDC ve USDT kripto paraları teminat olarak kullanılıyor ve bu modelle hem *istikrar* hem de *getiri* hedeflenerek *merkezsizleşmiş DeFi altyapısı* oluşturulması amaçlanıyor.
Yatırım turu Franklin Templeton ve Triton Capital tarafından yönetildi. Ayrıca, Japon finans devi Nomura Grubu’na bağlı dijital varlık yatırım şirketi Laser Digital da bu yatırıma katıldı. CAP, topladığı bu fonlarla faiz kazancı yaratabilen sabit kripto para tasarımı ve buna bağlı hizmetleri hayata geçirme planında ciddi adımlar atmaya hazırlanıyor. Kullanıcılar USDC ya da USDT yatırarak 1:1 oranda cUSD alabilecek ve elde tutulan cUSD üzerinden faiz geliri elde edebilecek.
cUSD’nin getiri mekanizmasını *beyaz listeye* kaydedilmiş özel ‘operatörler’ yönetiyor. Bu operatörler, yatırılan teminat kripto paraları ve ayrıca stake edilmiş Ethereum(ETH) kullanarak yüksek frekanslı işlemler ve çeşitli stratejik hamleler sayesinde getiri elde ediyor. Bu getiriler ise token sahipleri ve staker'lara geri dağıtılıyor. Operatör sistemi şu anda Ethereum ana ağı üzerinde çalışıyor; ancak gelecekte yüksek işlem performansı sunma vaadi taşıyan MegaEthereum(MegaETH) ağına geçilmesi de değerlendiriliyor.
CAP daha önce topluluk tabanlı fonlama sürecinde 1,1 milyon dolar (yaklaşık 16 milyar Kore wonu) daha yatırım almıştı. Bu süreçte MegaEthereum ekosistemindeki kilit geliştiricilerle iş birliği yapıldı. Yorum: Bu durum CAP’in sadece kazanç sağlayan bir token modeli olmayıp, gelecekte katman 1 (layer 1) blokzincir olarak genişleme hedefinde olduğunu gösteriyor.
Öte yandan CAP, geliştirdiği bu sabit kripto para yapısının bazı *riskler* barındırdığını da kabul etti. Sistemin tamamı akıllı sözleşmelerle çalıştığı için, potansiyel güvenlik açıklarına karşı sürekli bir tehdit durumu söz konusu. Ayrıca üçüncü taraf saklama hizmeti ya da bir regülasyon otoritesinin onay sürecinden geçmemesi de protokolün başka bir zayıf noktası olarak görülüyor. Ek olarak, temel alınan USDC veya USDT’nin dolar sabitliğini kaybetmesi (depegging) durumunda, sistemin *güvenilirliği* yara alabilir.
Ethereum dışındaki ağlara varlık aktarımı yapılırken çapraz zincir köprüler (cross-chain bridge) kullanılması gerekiyor. Bu köprüler de potansiyel saldırılara ve zayıflıklara açık yapılar olarak dikkat çekiyor.
Yorum: Teknik yenilikler ve riskleri aynı anda barındıran bu tür projeler, sabit kripto paralarda ‘getiri’ özelliği arayan yeni piyasa trendine uyum sağlıyor. ABD’de sabit kripto paralara faiz uygulanıp uygulanamayacağına ilişkin tartışmalar sürerken, bu tür deneyler gelecekteki regülasyon çizgisini de etkileyebilecek önemli örnekler olarak öne çıkabilir.
Yorum 0