Donald Trump, dijital varlık alanında düzenlemeleri gevşetmeye yönelik bir dizi adımla ABD’nin kripto para politikasını kökten değiştirme yoluna girdi. Mart ayından bu yana birçok finansal regülasyonu kaldıran Trump, son olarak ABD Menkul Kıymetler ve Borsa Komisyonu’nun(SEC) çeşitli davaları ardı ardına geri çekmesiyle birlikte, sektörde ‘düzenleyici riskin azaldığına’ dair beklentiler güç kazandı.
Trump’ın göreve başlamasıyla birlikte ilk olarak, bankaların dijital varlık tutma sorumluluğunu artıran SEC'in muhasebe rehberi iptal edildi. Ardından Para Birimleri Denetleme Ofisi(OCC), kripto para saklama hizmetleri ve stabil kripto para rezervlerinin yönetimi gibi bankacılık faaliyetlerine yönelik onay gerektiren kuralları ortadan kaldırdı. Federal Mevduat Sigorta Kurumu(FDIC) da benzer şekilde, Biden dönemi boyunca uygulamada olan “kripto para risk raporlaması” kuralını sona erdirerek bankaların kripto sektörüne erişimini ciddi şekilde kolaylaştırdı.
FDIC Başkan Vekili Travis Hill, “Sadece itibar riski gerekçe gösterilerek bankaların dijital varlıklara katılımının önüne geçilmemeli” diyerek bu değişimin arkasındaki yaklaşımı açıkça ifade etti. Düzenleme adımlarının hız ve kapsamı sınırlı görülse de, Trump’ın başlattığı bu dizi adım ABD’de kripto endüstrisi için ‘gerçek bir düzenleme reformu’ sürecinin başlangıcı olarak değerlendiriliyor.
Öne çıkan gelişmelerden biri ise SEC kaynaklı. Son zamanlarda Ripple(XRP), Coinbase(COIN) ve Kraken gibi büyük isimlerle yürütülen davalar herhangi bir suç hükmü verilmeden sonlandırıldı. Bazı durumlarda uzlaşmalar yoluyla cezaların önemli bir kısmı iptal edildi veya iade edildi. Uzmanlara göre bu gelişmeler, SEC’in artık dijital varlık faaliyetlerinin çoğunu menkul kıymet yasası ihlali olarak değerlendirmeme eğiliminde olduğunun göstergesi olabilir.
Trump yönetiminin başlarında, SEC dijital varlık ihracı, stake etme ve madencilik gibi konulardaki davaları askıya aldı ya da tamamen geri çekti. Tron temelli projeler ve Binance gibi bazı büyük platformlara dair soruşturmalar ise halen bekleme sürecinde. Ancak dolandırıcılık ya da piyasa manipülasyonu gibi ciddi durumlar haricindeki yaptırım eğiliminde bir ‘geri çekilme’ havası hâkim. SEC son olarak resmi olarak; ‘meme coin’ler, iş ispatına dayalı madencilik ve ABD dolarına sabitlenmiş stabil kripto paraların menkul kıymet yasası kapsamına girmediğini açıkladı.
Adalet Bakanlığı’nın(DOJ) da çizgiyi değiştirmesiyle birlikte kripto sektörü için kartlar yeniden karılmış görünüyor. Bakanlık, kısa süre önce kripto suçlarını araştıran özel soruşturma biriminin resmen dağıtıldığını duyurdu. Bu da Trump’ın düzenleme gevşetme politikasının bir yansıması olarak değerlendiriliyor.
Bu atmosfere ek olarak, Paul Atkins’in SEC Başkanı olarak göreve başlaması bekleniyor. Serbest piyasa yanlısı politikalarıyla tanınan Atkins, daha önce de benzer düzenleysel tutumlar benimsemişti. Kripto sektöründe, Atkins’in göreve gelmesiyle birlikte kripto para politikasının kapsamlı bir şekilde yeniden şekilleneceği beklentisi öne çıkıyor.
Trump’ın ilk düzenleyici adımlarının sadece kısa vadeli ‘siyasi gösteri’ olduğu yönünde eleştiriler de bulunuyor. Ancak sektör geneli, mevcut düzenlemelerin iptali ve davaların kaldırılmasının, daha kapsamlı mevzuat hazırlıklarının önünü açabilecek ‘ilk aşamalar’ olduğuna inanıyor. Özellikle Biden döneminde tartışma yaratan ‘Operation Chokepoint 2.0’ girişiminin pratikte son bulduğu düşünüldüğünde, piyasalar bunu kripto dostu bir yönetim değişimi mesajı olarak yorumluyor.
Sektör artık gevşetilen düzenlemelerin kripto piyasasında nasıl olumlu etkiler yaratacağını izliyor. Bankalarla kripto şirketleri arasındaki iş birliklerinin yeniden kurulabileceği bir ortam şekillenirken, Trump’ın bu kararı düzenleme reformu ötesinde uzun vadeli bir büyüme ivmesi yaratabilir.
Yorum 0