Haberler 
Coin Bilgisi 
Hakkımızda 
2 Nisan’da Başkan Trump’ın ‘Kurtuluş Günü’ dolayısıyla açıkladığı yeni gümrük tarifeleri sonrası, ABD’nin önde gelen hisse senedi endeksi S&P 500’deki dalgalanma Bitcoin(BTC) seviyelerine yaklaşarak geleneksel finans piyasalarında ciddi bir tedirginlik yarattı. Bu gelişmeler sadece yerel piyasalarla sınırlı kalmayıp, küresel varlık piyasalarına da sıçrayarak, siyasi tansiyonun finansal sistem üzerindeki etkilerini açıkça ortaya koydu.
Bloomberg kıdemli ETF analisti Eric Balchunas’a göre, S&P 500 endeksini izleyen SPY adlı borsa yatırım fonunun volatilite endeksi, nisan ayı başında 74’e kadar yükselerek Bitcoin’in 71’lik seviyesini aştı. Bu seviye, tarihsel olarak genellikle 20’nin altında seyreden S&P 500’ün ortalama oynaklık değerini fazlasıyla geçmiş durumda. Bu gelişme, güvenli liman olarak görülen hisse senedi piyasalarının dahi artık dijital varlıklarla kıyaslanabilir derecede ‘dalgalı’ hale geldiğini gösteriyor.
Bitcoin gibi yapısı gereği yüksek fiyat oynaklığına sahip dijital varlıklar, hala diğer finansal enstrümanlara kıyasla daha hassas tepki veriyor. BlackRock’un verilerine göre, Bitcoin’in ortalama volatilitesi altına kıyasla 3,9 kat, küresel hisse senetlerine göre ise 4,6 kat daha yüksek. Bu rakamlar, Bitcoin’in zamanla belli bir düzeyde ‘olgunlaşma’ gösterse de hâlâ temelinde ciddi bir oynaklık barındırdığını gösteriyor.
Piyasada yaşanan bu çalkantının arkasında Trump’ın sertleşen ticaret politikaları yatıyor. ABD Başkanı, başta Çin olmak üzere ülkenin büyük ticaret ortaklarına %10 ila %50 arasında değişen oranlarda gümrük tarifeleri uygulayacaklarını açıkladı. Özellikle Çin menşeli ithalat ürünlerine karşı %145’e varan tarifeler yürürlüğe sokulurken, taraflar arasındaki misilleme ihtimali yatırımcıları endişelendirdi. Bazı vergiler için 90 günlük bir erteleme söz konusu olsa da piyasalardaki gergin atmosfer henüz dağılmış değil.
Endişeler yalnızca borsa cephesiyle sınırlı kalmayıp, ABD tahvil piyasasına da yansıdı. 10 yıllık ABD Hazine tahvillerinin faiz oranı, 2001’den bu yana en sert artışı görürken, büyük çaplı tahvil satışları piyasalarda istikrarı daha da bozdu. Bu gelişme, ‘güvenli liman’ olarak görülen tahvillerin bile artık yatırımcılar açısından bir risk unsuru haline geldiğine işaret ediyor.
İlginç olan bir diğer gelişme ise, 9 Nisan’da Trump’ın bazı gümrük tarifelerini askıya almasının ardından ABD borsasında kısa süreli olumlu bir tepki olurken, Bitcoin ve spot ETF piyasasında aynı tepkinin gözlemlenmemesi. Bitfinex geçtiğimiz günlerde yayınladığı notta, “Ocak ayındaki rekor para girişlerinin ardından son haftalarda birçok ETF’den ciddi çıkışlar gözlemlendi” ifadesini kullanarak, büyük kurumsal yatırımcıların daha net bir düzenleyici ortam veya daha elverişli giriş seviyeleri beklediğini vurguladı.
Tüm bu dalgalanmalara rağmen uzmanlar Bitcoin piyasasının uzun vadeli potansiyeline dair iyimserliğini koruyor. Bitfinex’e göre, yılın ikinci yarısında ‘devletlerin Bitcoin biriktirmesi’ veya ‘fiziksel varlıkların tokenlaştırılmasının yaygınlaşması’ gibi yeni beklentiler piyasayı hareketlendirebilir. Unchained’in piyasa araştırma direktörü Joe Burnett ise, “Hükümet politikalarına yönelik artan endişeler ve itibari para birimlerine karşı oluşan riskler, Bitcoin’in yatırım çekiciliğini artırıyor” yorumunu yaptı.
Öte yandan, S&P 500’ün kısa vadeli dalgalanmasının zamanla dengelenme ihtimali bulunsa da, geleneksel varlıkların ‘daha güvenli’ olduğu yönündeki inanç sarsılmış durumda. Joe Burnett bu konuda, “Son yaşananlar, finans piyasalarında güvenliğin ne kadar göreceli ve değişken bir kavram olduğunu açıkça gösteriyor” değerlendirmesinde bulundu.
Yorum 0