ABD Hazine Bakanlığı’na bağlı Yabancı Varlıklar Kontrol Ofisi(OFAC) tarafından kripto para karıştırma hizmeti Tornado Cash’e yönelik uygulanan yaptırımların yeniden uygulanamayacağına dair karar, bir federal mahkeme tarafından verildi.
Teksas’ın Austin kentindeki federal mahkeme yargıcı Robert Pitman, 28 Nisan’da açıkladığı kararında, Tornado Cash’e karşı alınan OFAC yaptırımlarının *hukuka aykırı* olduğunu belirtti ve ofisin bu yaptırımları yeniden hayata geçirmesi ya da projeyi tekrar yaptırım listesine almasının *kalıcı olarak yasaklandığını* bildirdi.
Bu karar, Tornado Cash’i kullanan kripto para kullanıcıları arasında yer alan Joseph Van Loon’un öncülüğünde açılan davanın sonucunda verildi. Davacılar, OFAC’ın Tornado Cash’in *akıllı sözleşme adreslerini* Özel Olarak Belirlenmiş Yaptırım Uygulanan Kişiler(SDN) listesine almasının *yasadışı* olduğunu savundu.
OFAC, Ağustos 2022’de Tornado Cash’in *Kuzey Koreli hacker grubu Lazarus* tarafından yasa dışı fon hareketlerinde kullanıldığını iddia ederek yaptırım kararı almıştı. Ancak Mart ayında ofis bu yaptırımı *geri çekmiş* ve davanın geçersiz olduğunu öne sürmüştü. Bu geri adım, Tornado Cash lehine federal temyiz mahkemesinde alınan kararın hemen ardından gelmişti.
Kararın en dikkat çekici yönü ise, OFAC’ın Tornado Cash gibi *aynı platformlara* gelecekte yeniden yaptırım uygulayamayacak oluşu. Böylelikle hükümetin benzer projeleri yeniden hedef almasının *hukuki olarak önüne geçilmiş* oldu.
İlk aşamada Hazine Bakanlığı lehine verilen karar, Beşinci Temyiz Mahkemesi’nin devreye girmesiyle değiştirildi. Mahkeme, alt mahkemeye *davacılar lehine özet karar verilmesini* emretti ve bu sayede yaptırımlar resmen geçersiz sayıldı.
Bu arada, Mart ayında Hazine Bakanlığı, “artık nihai karar gerekmiyor” diyerek davanın esasına girilmeden düşmesini istemişti. Ancak son karar, federal mahkemenin bu konuda *net bir tutum* alarak, önemli bir *hukuki içtihat* ortaya koymasına neden oldu.
Bu gelişme, kripto para kullanıcıları için *gizlilik hakkı* açısından önemli bir gelişme olarak görülüyor. Ayrıca, *akıllı sözleşmeler* ve benzeri merkeziyetsiz teknolojiler üzerinde yaptırım uygulanabilirliğine dair sınırların daha belirgin hâle gelmesini sağlayabilir.
Yorum 0