Back to top
  • 공유 Paylaş
  • 인쇄 Yazdır
  • 글자크기 Yazı tipi Boyutu
URL kopyalandı.

DeFi’ye Kurumsal Akın: Yeni Fırsatlar ve Zorluklar Neler?

11 Şubat Salı, 2025 18:14

DeFi’ye Kurumsal Akın: Yeni Fırsatlar ve Zorluklar Neler? / Tokenpost

DeFi’ye Kurumsal İlgi Artarken, Piyasada Yeni Zorluklar Gündemde

DeFi’ye olan kurumsal yatırımcı ilgisi hızla artarken, piyasa hem ‘merkeziyetsiz’ yapısını koruma hem de güvenlik ve düzenleyici gereklilikleri karşılama konusunda yeni bir sınavla karşı karşıya.

Şu anda DeFi piyasasında kilitli toplam varlık miktarı 100 milyar doları aşmış durumda. BlackRock’un BUIDL fonu gibi büyük sermaye yöneticileri de bu alana güçlü bir giriş yapıyor. BUIDL fonu yalnızca 5,5 milyar doların üzerinde varlık yönetiyor ve finansal ekosistemdeki ‘tokenizasyon’ trendinin hız kazanmasına öncülük ediyor. Bu süreç, geleneksel finans ile blockchain dünyasını birbirine daha da yaklaştırıyor. Artık niş bir alan olarak görülen varlık tokenizasyonu giderek yaygınlaşıyor.

Ancak kurumsal yatırımcıların DeFi’ye daha geniş çapta entegre olabilmesi için aşılması gereken pek çok engel bulunuyor. KYC (müşterini tanı) ve AML (kara para aklamayı önleme) gibi düzenleyici zorunluluklar, şeffaflık gereklilikleri, likidite riskleri ve teknik güvenlik açıkları, bu sürecin önündeki başlıca zorluklar arasında yer alıyor. Kurumsal sermayenin DeFi pazarına daha fazla güven kazandırarak büyümeyi hızlandırması beklenirken, aynı zamanda merkezileşme yönünde bir kaygı da doğmuş durumda.

Bu bağlamda ‘gerçek dünya varlıklarının’ (RWA) tokenizasyonu önemli bir odak noktası haline geldi. McKinsey’in yaptığı bir araştırmaya göre, küresel RWA piyasasının 2030 yılına kadar 2 trilyon dolarlık bir büyüklüğe ulaşabileceği tahmin ediliyor. Ancak burada en büyük soru işaretlerinden biri ‘saklama riski’. Örneğin, USDC ve USDT gibi büyük stabilcoin’ler, merkezi finans kurumları tarafından teminatlandırıldığı için tamamen merkeziyetsiz bir çözüm sunamıyor. Bu durum, DeFi içinde merkezi kontrole dayalı bir yapıyı beraberinde getiriyor.

Düzenleyici açıdan bakıldığında, tokenize edilmiş devlet tahvilleri (STBT) gibi varlıkların DeFi’de işlem görmesi mümkün olsa da, KYC gereklilikleri kullanıcıların bu tür enstrümanlara erişimini kısıtlayabilir. Bununla birlikte, geleneksel finans kuruluşlarının kendi altyapıları ile bu varlıkların güvenliğini artırmaları durumunda, RWA daha istikrarlı bir yatırım aracı olarak konumlanabilir.

Sonuç olarak DeFi’nin geleceği büyük ihtimalle ‘hibrit bir model’ üzerine inşa edilecek. Yani merkeziyetsizlik ilkesini koruyan ancak düzenleme ve güvenlik çözümlerini entegre eden bir sistem öne çıkacak. Her alan kurumsal yatırımcıları hedef almayacak olsa da, bazı bölümler kısmen merkezi kontrol mekanizmalarıyla desteklenerek güvenliği ve düzenleyici uyumluluğu artıracak. Bu dönüşüm, DeFi’nin geleneksel finans sektörüne kıyasla aracıları azaltırken aynı zamanda güven ve verimlilik sağlama hedefini sürdürmesine olanak tanıyacak.

<Telif hakkı ⓒ TokenPost, yetkisiz çoğaltma ve yeniden dağıtım yasaktır >

Popüler

Yorum 0

Yorum ipuçları

Harika bir makale. Takip talep etme. Mükemmel bir analiz.

0/1000

Yorum ipuçları

Harika bir makale. Takip talep etme. Mükemmel bir analiz.
1