4 Haziran’da (yerel saatle), ABD Temsilciler Meclisi Finansal Hizmetler Komitesi(HFSC) tarafından düzenlenen dijital varlık düzenlemesine yönelik bir duruşmada dikkat çekici tartışmalar yaşandı. Başta Başkan Trump ile kripto para sektörü arasındaki *potansiyel çıkar çatışmaları* olmak üzere, düzenleme sürecindeki belirsizlikler eleştirilerin merkezindeydi.
Demokrat Parti üyesi Maxine Waters, duruşma sırasında Dijital Varlık Piyasası Açıklık Yasası (CLARITY adlı yasa tasarısı) hakkında yaptığı açıklamalarda, yasanın net kurallar içermemesi halinde Trump’ın bunu kişisel kazanç için *kripto para alanında kötüye kullanabileceğini* öne sürdü. Waters, Trump’ın kısa süre önce *meme coin* yatırımcılarıyla özel bir akşam yemeği organize ettiğini ve katılım başına toplamda yaklaşık 1 milyon 390 bin dolarlık ödeme alındığını hatırlattı. Bu gibi etkinliklerin *kamu güvenini zedeleyeceği* yönünde ciddi uyarılarda bulundu.
Waters, CLARITY yasa tasarısını “fazla karmaşık ve aceleyle hazırlandığı” gerekçesiyle eleştirdi. Tasarının, tehlikeli işlemleri gerçekleştiren taraflara *geniş bağışıklık alanı* tanıdığını belirterek, yatırımcıların zarar durumunda hiçbir hukuki güvenceye sahip olmamasından endişe duyduğunu ifade etti. Ayrıca, teklifin ulusal güvenliği tehdit edebilecek unsurlar barındırdığını ve *kripto para suçlarına karşı* cezai yaptırımlar içermediğini vurguladı.
Waters’ın açıklamaları, Demokrat kanadın Trump ile kripto endüstrisi arasındaki *yakın ilişkiden duyduğu rahatsızlığı* gözler önüne serdi. Milletvekili, Trump’ın gevşek yasal çerçeveyi kullanarak Amerikan vatandaşlarının varlıklarını dijital cüzdanda toplama yönünde bir planı olabileceğini öne sürerken, *etik kurallar ve güvenlik önlemlerinin* yasal metne net şekilde dahil edilmesi gerektiğini savundu.
CLARITY yasa tasarısına dair bu oturum, hem Demokratlar hem de Cumhuriyetçiler arasındaki yaklaşım farklarını yeniden gün yüzüne çıkardı. Bu da dijital varlık düzenlemeleri konusundaki *belirsizliğin bir süre daha devam edeceğini* gösteriyor.
Yorum 0