Crypto.com: Siyasi gelişmeler ve faiz kararları kripto piyasasını yeniden şekillendiriyor

Kripto para devi Crypto.com, kısa süre önce yayımladığı analiz raporunda, seçimler, jeopolitik gerilimler ve merkez bankalarının politika kararları gibi siyasi gelişmelerin dijital varlık piyasasında ciddi fiyat dalgalanmalarına yol açtığını belirtti. Özellikle 2024 yılı; ABD başkanlık seçimleri, ETF onayları ve merkez bankalarının faiz kararları gibi birçok olayın bir araya gelmesiyle, kripto para fiyatlarının tarihî bir seyir izlediği dönem olarak öne çıktı.

2024’ün Kasım ayında gerçekleşen ABD başkanlık seçimleri bu sürecin çarpıcı bir örneğini sundu. Rapora göre Donald Trump’ın seçim zaferinden hemen sonra Bitcoin(BTC), ilk kez 90.000 doları aştı ve 5 Aralık’ta 100.000 doları da geçerek tarihi zirvesine ulaştı. Bu durum, adayların dijital varlık politikalarına yönelik açıklamaları ve yatırımcıların beklentileriyle birleşerek piyasa güveninin hızla toparlanmasına neden oldu. Uluslararası medya ve büyük blokzincir platformları, Trump’ın zaferi sonrası BTC fiyatlarının benzeri görülmemiş ölçüde yükselmesine dikkat çekerek, siyasi beklentilerin dijital varlık piyasasına doğrudan etki ettiğini vurguladı.

Benzer şekilde, Güney Kore’de 2024 sonunda yaşanan siyasi kargaşa da kripto piyasasında ciddi yansımalara neden oldu. Özellikle ilan edilen sıkıyönetim ve ülke genelinde yayılan protestolar, TRON(TRX) işlem hacmi ve fiyatlarında ani artışa sebep oldu. Yatırımcıların belirsizlikten korunma amacıyla dijital varlıklara yönelmesi nedeniyle yalnızca 24 saat içinde TRX fiyatı %80 oranında yükseldi. Crypto.com’un analizine göre bu durum, nispeten küçük ölçekli altcoin’lerin belirli koşullarda ‘sistematik riskten kaçış aracı’ olabileceğini ortaya koydu.

Öte yandan, sadece siyasi gelişmeler değil, merkez bankalarının para politikaları da kripto para fiyatlamasında oldukça etkili oldu. ABD Merkez Bankası(Fed)’nın her politika duyurusu anlık olarak dijital varlık piyasasına yansıdı. Özellikle faiz indirimi ihtimalinden söz edildiğinde, Bitcoin başta olmak üzere birçok önde gelen kripto varlık üzerinde güçlü pozitif fiyat baskısı oluştu. Rapora göre, Fed’in açıklamaları piyasa beklentilerini bir öncü sinyal gibi tetiklerken, Ethereum(ETH) ve Solana(SOL) gibi projelerde yüksek oynaklık yarattı. 2024 boyunca artan küresel ekonomik belirsizlikle birlikte, merkez bankası yönlendirmeleri adeta bir ‘finansal sinyal’ işlevi gördü.

Diğer yandan, kripto piyasasının yapısını derinden etkileyen bir diğer unsur da regülasyon temelli gelişmeler oldu. 2024’ün başlarında ABD Menkul Kıymetler ve Borsa Komisyonu(SEC)’nun spot Bitcoin ETF’lerine onay vermesi, kurumsal yatırımların dijital varlıklara ciddi ölçekte akmasını sağladı. Crypto.com’un analizine göre, bu gelişme kripto paraların bir riskli yatırım aracından çıkarak geleneksel finans sisteminde ‘ana akım varlık’ statüsüne geçiş sürecini başlattı. BlackRock gibi kurumların yönettiği bu ETF’ler milyar dolarlık net girişler elde etti ve finans çevrelerinde dijital varlıklara bakışı kökten değiştirdi. Aynı yıl Mayıs ayında spot Ethereum ETF’inin de onaylanması, ETH fiyatında hızlı bir yükselişi beraberinde getirdi. Tüm bu ETF adımları sadece yatırımcı davranışını değil, aynı zamanda arz-talep dengesini etkileyerek piyasada doğrudan kırılmalar yarattı.

Özellikle XRP gibi projelerde regülasyon beklentisine dayalı alım yönlü hareketler dikkat çekti. Analize göre, XRP spot ETF başvurusunun siyasetle eş zamanlı gündeme gelmesi, onay alınmamış olmasına rağmen varlığın fiyatını yukarı taşıyan bir psikolojik etki oluşturdu. Bu durum, yatırımcı duygularının artık sadece kripto teknik analizine değil, regülasyon tahminlerine ve siyasi iklime de bağlı olduğunu gösterdi. Crypto.com’un bu değerlendirmesine göre, kripto piyasası artık yalnızca teknoloji bazlı bir alan değil; regülasyon, politika söylemi ve siyasi ideolojinin etkisiyle şekillenen çoklu dinamiklere sahip bir pazar yapısına dönüşmüş durumda.

Sonuç olarak, 2024 yılı kripto para piyasalarının küresel politik ve ekonomik olaylara ne denli bağlı hâle geldiğini açıkça ortaya koydu. ABD seçimleri ve ETF onayları, dijital varlıkların geleneksel finans dünyasında ana akım rol kazandığını gösterirken; Kore örneğinde olduğu gibi, belirli siyasi krizler de bazı altcoin’lerin yükselişinde belirleyici bir güç oldu. Faiz kararları gibi merkez bankası hamleleri ise artık sadece makroekonomik göstergeler değil, *kripto piyasaları için temel katalizörler* haline geldi. Bugünün yatırımcısı, kripto paraları yalnızca alternatif bir sınıf değil, *küresel makro döngülerin merkezinde yer alan birincil varlıklar* olarak değerlendirmek zorunda kalıyor.