Tornado Cash geliştiricisi Roman Storm, ABD mahkemesi tarafından “izin alınmadan para transferi hizmeti işletme” suçlamasından suçlu bulundu. Ancak kara para aklama ve Uluslararası Acil Ekonomik Güç Yasası’na (IEEPA) aykırı hareket etmek gibi diğer iki suçlamada jüri anlaşmaya varamayınca karar şimdilik ertelendi. Kod geliştirme ile yasa ihlali arasındaki çizgiyi tartışmaya açan bu dava, kripto dünyasında ciddi bir hukuki yankı uyandırdı.
Yaklaşık dört gün süren duruşmalar sonucunda jüri üyeleri üç ana suçlamadan yalnızca birinde uzlaşmaya varabildi. Storm’un yalnızca lisanssız para transferi işlettikleri gerekçesiyle ceza almasına hükmedildi. Diğer yandan, özellikle Kuzey Kore bağlantılı Lazarus Grubu’nun para aklama faaliyetleriyle ilgili suçlamalar daha fazla siyasi hassasiyet barındırıyor.
Kararın ardından, savcılar Storm’un tutuklu yargılanmasını talep etti. Bu taleplerine gerekçe olarak Rus kökenli olması, yüksek miktarda kripto varlığa erişimi ve Tornado Cash'in diğer kurucu ortağı Roman Semenov’un cüzdanındaki 10,4 milyon dolarlık Ethereum(ETH) varlığı gibi detayları sundular. Ayrıca savcılar, Storm'un daha önce bir başka ülkeye sığınma ihtimalini değerlendirdiği özel mesajlarını da potansiyel kaçış riski olarak gösterdi. Ancak savunma ekibi tüm bu iddialara itiraz etti ve Yargıç Katherine Polk Failla, Storm’un ‘kaçma ihtimali olmadığını’ belirterek tutuksuz yargılanmasına karar verdi. Böylece, Storm dava süreci boyunca serbest kalacak.
Storm, 2023 yılında gözaltına alınmıştı. Yargı makamları, kendisinin Tornado Cash üzerinden 1 milyar doların üzerinde bir miktarın suç faaliyetlerinde kullanılmasına olanak sağladığını ve bunun arasında Lazarus Grubu'nun da yer aldığını öne sürdü. Savunma tarafı Storm’un yalnızca kod yazdığını savunsa da, savcılar onun bu platformun yasa dışı kullanımı hakkında bilgilere sahip olduğunu ve kişisel kazanç uğruna kötüye kullanımına göz yumduğunu iddia etti.
Kripto sektöründen pek çok kişi bu davanın sonuçları konusunda endişeli. Coin Center gibi gizlilik odaklı gruplar, ABD Mali Suçlarla Mücadele Ağı’nın (FinCEN) daha önce *“kullanıcı varlıkları üzerinde doğrudan kontrolü olmayan geliştiricilerin para transferi hizmeti sağlayıcısı olarak değerlendirilemeyeceğini”* belirten yorumlarının görmezden gelinmesini eleştirdi. DeFi Education Fund Direktörü Amanda Tuminelli de davanın baştan beri reddedilmesi gerektiğini savunduğunu söyleyerek Storm tarafına temyiz desteği sağlayacaklarını ifade etti.
Benzer şekilde, kısa süre önce Bitcoin(BTC) tabanlı karıştırıcı hizmeti Samourai Wallet’ın kurucu ortakları da ABD'li yetkililerle yaptıkları anlaşma doğrultusunda benzer suçlamaları kabul etmişti. Bu gelişmeler, kripto üzerinde çalışan geliştiricilerin artan yasal baskılarla karşı karşıya olduğunu açıkça ortaya koyuyor.
Storm davası, bir geliştiricinin teknolojik araç yazmasının suç sayılıp sayılamayacağı sorusunu yeniden gündeme taşıdı. Kararın nasıl bir cezayla sonuçlanacağı ve kalan suçlamalar için yeni bir duruşma yapılıp yapılmayacağı, kripto para ekosisteminde ‘hukuki sınırların’ yeniden çizilmesine neden olabilir. Bu nedenle birçok uzman bu davayı *kripto sektöründe emsal teşkil edecek bir karar* olarak görmeye başladı.
Yorum 0