Başkan Trump’tan kripto sektörü için tarihi adım: Bankaların ayrımcı uygulamaları yasaklandı
Başkan Trump, bu ayın başında *kripto para sektörüne yönelik ayrımcılık yapan bankacılık uygulamalarını yasaklayan* dikkat çekici bir kararnameye imza attı. Bu adım, geçmişte finansal otoritelerin sert tutumu nedeniyle faaliyetleri durdurulan kripto şirketlerinin yeniden açılmasının önünü açabilir. Söz konusu karar, sektörde uzun süredir tartışma konusu olan ‘debunking’ yani bankacılık dışına itilme uygulamasını resmen hedef alıyor.
Kararnameyle birlikte, düzenleyici kurumların yalnızca *“kripto şirketi” olmalarını gerekçe göstererek* yasal işletmelere banka hizmeti sunmayı reddetmeleri yasaklanıyor. En dikkat çekici kısımlarından biri ise, bu düzenleyici yetkinin mevcut denetleyiciler olan Federal Mevduat Sigorta Kurumu(FDIC), ABD Merkez Bankası(Fed) ve Para Denetim Ofisi(OCC) yerine, doğrudan ABD Küçük İşletmeler İdaresi(SBA)’ne devredilmiş olması. Bu hamle, Trump yönetiminin mevcut finansal denetim düzenine yönelik *güvensizliğini* ortaya koyuyor.
Kararnamenin hemen ardından açıklama yapan Custodia Bank’ın kurucusu Caitlin Long, “Bu kararnameyle bankaların siyasi görüş ya da ayrımcı niyetlerle yasal şirketlerin hesaplarını kapatmaları önleniyor” dedi. Long, kararın kripto şirketlerinin *‘itibar iadesi’* anlamına gelebileceğini belirtti. Custodia Bank, daha önce ABD’nin talimatıyla birçok banka tarafından hizmet dışı bırakılan örneklerden biriydi ve bu bağlamda *debunking mağdurlarının* en sembolik temsilcisi haline gelmişti.
Trump'ın bu hamlesindeki dikkat çeken diğer detay ise, SBA'nın başına getirilen isim: Eski senatör ve kripto dostu bir isim olarak bilinen Kelly Loeffler. Daha önce Intercontinental Exchange’in iştiraki olan ve Bitcoin(BTC) vadeli işlemleri sunan Bakkt platformunun CEO’su olarak görev yapan Loeffler, kripto paralara olan açık desteğiyle biliniyor. Onun bu kritik pozisyona getirilmesi, yönetimin *kripto dostu bir düzenleyici ortam* oluşturma niyetini pekiştiriyor.
Caitlin Long’a göre, SBA’nın denetleme konusunda geleneksel kurumlara kıyasla *daha tarafsız davranması* beklenebilir. Ancak Long yine de düzenleyici bakış açısının politik tercihlere göre biçimlenebileceği uyarısında bulundu. Fed ve FDIC çalışanlarının 2024 itibarıyla %92’sinin Demokrat Parti’ye bağış yaptığına dikkat çeken Long, bu *politik eğilimin* kripto sektörüne olan baskıyı artırmış olabileceğini öne sürdü.
Trump’ın kararnamesi doğrudan “kripto para” ifadesini geçirmese de, “yasal faaliyet yürüten bir şirketin, yalnızca politik sebeplerle finansal hizmetlerden mahrum bırakılmaması gerektiği” yönündeki vurgusuyla *kripto sektörüne yönelik geniş kapsamlı koruma sağlayabileceği* sinyalini veriyor. Long, bu kararname sayesinde *bankalarla ilişkisi kesilen şirketlerin* tekrar hizmet alabilmeleri durumunun, kararın başarısını gösteren en somut örnek olacağını belirtti.
Custodia gibi şirketlerin bankacılık sistemine yeniden entegre olup olamayacağı ise bu kararnamenin ne denli *gerçek hayata yansıyan bir etkisi* olacağını test edecek. Eğer yeniden hizmet almaya başlarlarsa, bu durum Trump’ın kararının yalnızca bir politik hamle olmadığını, aynı zamanda işleyen bir sistem değişikliği anlamına geldiğini ortaya koyacak.
Son olarak kripto dünyasını heyecanlandıran bir başka ayrıntı ise, bu hamlenin kamuoyunda sıkça ‘Operation Choke Point 2.0’ olarak adlandırılan ve *kripto şirketlerini sessizce bankacılık sisteminin dışına itmeye yönelik gayriresmî baskılara* karşı verilen ilk açık savaş ilanı olması. Bundan sonraki süreçte, ABD bankalarının bu karara nasıl tepki vereceği ve düzenleyici çerçevenin nasıl şekilleneceği, kripto şirketlerinin Amerika’daki geleceğini yakından etkileyecek.
Yorum 0