Donald Trump, 2024 ABD başkanlık seçimlerine hazırlık sürecinde, kripto paraları seçim kampanyasının ‘ana silahı’ olarak kullanıyor. Son günlerde Dogecoin(DOGE), Shiba Inu(SHIB) ve MicroDoge(MDOGE) gibi ‘meme coin’lerle yapılan bağışlara kapı açarak dijital varlık topluluğuyla güçlü bir iletişim kurmaya başladı. Bu yaklaşımı, Joe Biden yönetiminin ‘kripto karşıtı’ duruşuyla net olarak ayrışıyor.
Miami’de 24’ünde (yerel saatle) düzenlenen büyük bağış organizasyonunda Trump yaklaşık 12 milyon dolar (yaklaşık 167 milyon TL) topladı. Etkinlikte, ‘Bitcoin(BTC) milyarderi’ olarak tanınan Winklevoss kardeşler gibi önde gelen birçok kripto figürü de yer aldı. Trump etkinlikte, ‘Bitcoin kullanım özgürlüğü’, ‘yerli madenciliğin desteklenmesi’ ve ‘kripto kullanıcılarının yurt içinde kalması gerektiği’ yönündeki mesajlarıyla kripto yanlısı seçmenlerin desteğini sağlamlaştırdı.
Ayrıca Trump, Başkan Biden’ı kripto sektörüne baskı uygulamakla ‘sert bir şekilde’ eleştirerek, “kriptoya sahip Amerikalıların temsilcisi olacağım” açıklamasını yaptı. Bu durum, onun kampanya finansman stratejisinin yalnızca para toplamaya odaklanmadığını; aynı zamanda kripto para ekosistemine ideolojik anlamda da entegre olduğunu ortaya koyuyor. ‘yorum’
Siyasi analizciler, Trump’ın kripto yanlısı adımlarının sadece oy kazanmaya yönelik bir söylem olmadığını ve başkan seçilmesi durumunda politikalarına da yansıyabileceğini düşünüyor. Daha önce dijital paralara mesafeli yaklaşan Trump, son dönemde blokzincir teknolojileri ve merkeziyetsizlik ilkelerine daha sıcak bakıyor. Bu da onun ‘pragmatik hamlelerinin’ ABD kripto endüstrisi üzerinde doğrudan etkiler yaratabileceği ihtimalini güçlendiriyor.
Sektör çevrelerinde Trump ile kripto topluluğu arasındaki ‘ilişkinin giderek güçlendiği’ görüşü hâkim. Özellikle geleneksel finans yerine Web3 tabanlı girişimlerin Trump kampanyasına mali destek vermesi, ABD siyasetinde kripto tabanlı güç dengelerinin değişmekte olduğuna işaret ediyor. ‘yorum’
Bu seçimin kripto paralar açısından sembolik bir sınav olduğu değerlendiriliyor. Çünkü artık bu konu yalnızca teknik çevreleri ilgilendirmiyor; doğrudan ‘oy tercihlerini belirleyecek bir ana gündeme’ dönüşmüş durumda. Trump’ın kripto yanlısı tutumunun devam etmesi hâlinde, sektör için dostane bir düzenleyici ortam beklentisi giderek artıyor. Bu da ABD’ye blokzincir odaklı şirket akını, madencilik altyapısına yatırım artışı ve dijital varlıkların yasal zeminde daha hızlı benimsenmesi gibi gelişmelere öncülük edebilir.
Yorum 0