ABD Menkul Kıymetler ve Borsa Komisyonu(SEC) ile Emtia Vadeli İşlemler Ticaret Komisyonu(CFTC), 14 yıl aradan sonra ilk kez ortak bir toplantı düzenleyerek kripto para düzenlemelerinde iş birliği potansiyelini değerlendirdi. 24’ünde (yerel saatle) gerçekleşen bu buluşma, uzun zamandır yetki çatışması yaşayan iki kurumun ‘politikada uyum’ arayışına girmesi açısından sektörün dikkatini çekti.
Toplantıya başkanlık eden CFTC Komiseri Caroline Pham, kripto alanındaki düzenleyici belirsizliğin yalnızca SEC ve CFTC için değil, tüm piyasa katılımcıları için de zorluk yarattığını belirtti. Pham, ‘düzenleyici tutarlılık’ ve ‘etkin denetim’ ihtiyacının altını çizerken, SEC’in yürüttüğü “Crypto Projesi” ile CFTC’nin “Crypto Sprint” girişimini örnek vererek, bu tür programları iki kurumun ilk iş birliği modelleri olarak değerlendirdi. Pham ayrıca, düzenlemelerin ortak noktada buluşmasının hem piyasa güvenini artıracağını hem de maliyetleri düşüreceğini ifade etti.
Pham, CFTC’nin 20 Ocak ile 3 Eylül tarihleri arasında dijital varlıkları da kapsayan 31 dava açtığını, sadece Eylül ayında 14 yeni yasal sürecin başlatıldığını paylaştı. “CFTC’nin etkisiz olduğu yönündeki şüpheler artık gereksiz” diyerek, kurumsal olarak güçlü bir ‘yaptırım kararlılığı’ taşıdıklarını vurguladı.
Toplantıda ele alınan konular yalnızca temel düzenlemelerle sınırlı kalmadı. Kripto para borsalarının işleyişi, türev ürünler (kalıcı vadeli işlemler), tahmin piyasaları ve dijital varlık ulaşılabilirliği gibi farklı alanlar da tartışıldı. Etkinliğe Kraken, Robinhood ve Crypto.com gibi önde gelen şirketlerden yöneticiler de katılarak sektörel değerlendirmelerini doğrudan iletti.
Toplantı salonunun dışında ise ‘hukuki sınıflandırma’ tartışması yeniden gündeme geldi. Özellikle ‘tokenlaştırılmış menkul kıymetler (tokenized securities)’ konusunda geleneksel finans çevreleri, bu tip dijital varlıkların belirli düzeyde 'değiştirilebilirlik (fungibility)' özelliği taşıması ve mevcut Reg NMS (Ulusal Pazar Sistemi Yönetmeliği) standartlarına uyması gerektiğini savundu. Bunun karşısında yer alan kripto avukatı Gabriel Shapiro, tokenlaştırmanın doğası gereği değiştirilebilirliği zorunlu kıldığını ifade ederken, eski regülasyon danışmanı Justin Slaughter ise "Bir dijital varlığın, geleneksel bir varlığın türevi mi yoksa başlı başına özgün bir yapı mı olduğunun teknik yapıya bağlı" olduğunu söyledi. Shapiro ayrıca belirsiz yapıların temel nedenini ‘özel amaçlı şirketler (SPV)’ üzerinden yapılan karmaşık tokenlaştırma girişimleri olarak gösterdi; bunun yerine MetaLeX ve Superstate gibi ‘yerel yapıya dayalı’ çözümler önerdi.
SEC Komiseri Paul Atkins ise kripto paraların bugünün en öncelikli konusu olduğunu vurgulayarak, varlık tokenlaştırmasının özellikle gündemlerinde öne çıktığını bildirdi. Atkins, “Uygun düzenleyici rehberin oluşturulması 1-2 yıl sürebilir ancak tokenlaştırma teknolojisinin getireceği ‘sonsuz potansiyel’ göz ardı edilemez” dedi.
SEC, yıl başından bu yana dijital varlıklar ve tokenlaştırma üzerine çok sayıda toplantı ve forum düzenleyerek, uzun vadeli düzenleme uyumu ve ‘kripto para kabulü’ için yeni zeminin hazırlanmasına katkıda bulunuyor. Bu haftaki toplantı, hem sektör temsilcileri hem de kamu otoriteleri açısından teknolojik gelişmelerin hızına uygun yeni iletişim ve denetim yaklaşımlarının benimsendiğini ve ABD’nin kripto düzenlemelerinde yeni bir dönüm noktasına girdiğini gösteriyor.
Yorum 0