Kaiko: Bitcoin(BTC) fiyatı ETF para girişleriyle doğrudan bağlantılı değil

Kaiko Research, yayımladığı son raporda Bitcoin(BTC) fiyat hareketlerinin borsa yatırım fonlarına (ETF) giren para miktarıyla doğrudan ilişkili olmadığını ortaya koydu ve Wall Street’in gerçekten BTC fiyatlarını yönlendirip yönlendirmediğini sorguladı. BTC, geçtiğimiz günlerde ilk kez 125.000 dolar seviyesini aştı ancak ETF'ye gelen para girişlerinin fiyat artışlarını doğrudan tetiklediği yönündeki ilişki, istatistiksel olarak zayıf kalıyor.

2025 yılı itibarıyla spot ETF'lerin piyasaya sürülmesinin ardından BTC fiyatı %160'tan fazla yükseldi. Sadece geçtiğimiz hafta boyunca BlackRock'ın IBIT fonuna 3,2 milyar dolar tutarında para girişi gerçekleşti. Ancak Kaiko Research’e göre ETF’lerin piyasaya sürüldüğü ilk sekiz haftalık dönemde fiyat hareketiyle para girişi arasındaki ilişki R² değeri bazında %95 gibi yüksek bir orandayken, genel dönem boyunca bu ilişki yalnızca %15 seviyesinde seyrediyor. Bu da başlangıçtaki yüksek korelasyonun piyasa tarafından nedensel ilişki gibi yorumlandığını ancak uzun vadede bu bağın sürdürülebilir olmadığını ortaya koyuyor.

Bu durum, özellikle 2024 yılında ortaya atılan bazı komplo teorileriyle de örtüşüyor. O dönemde hedge fonlar tarafından uygulanan ‘basis trade’ stratejisi, ETF’lere para girişi olmasına rağmen BTC fiyatında beklenen artışın sınırlı kalmasının nedeni olarak suçlanmıştı. Ancak Kaiko, aşırı fiyat hareketlerinin temelinde aslında piyasadaki yapısal değişimlerin yattığını belirtiyor. Gerçekten de, ETF'lerin faaliyete geçmesinden bu yana BTC’nin günlük fiyat oynaklığı önceki yıllara göre daha yüksek hale geldi ve büyük çaplı düşüş ya da yükselişlerin görülme olasılığı da arttı.

Piyasa yapısındaki bu değişim, likidite tarafında da kendini gösteriyor. Kaiko Research’e göre spot ETF’lerin hayata geçirilmesinden sonra Bitcoin işlem hacmi haftalık bazda 200 milyar doları aşarken, emir defterindeki 0,1% fiyat aralığı içindeki likidite de çift yönlü olarak 1 milyar dolardan 3 milyar dolara kadar arttı. Bu artış, kurumların daha aktif hale gelmesiyle beraber piyasadaki likidite zeminin güçlendiğini gösteriyor.

Yalnızca spot piyasada değil, opsiyon ve vadeli işlemler piyasasında da benzer şekilde likidite artışı yaşanıyor. Özellikle BlackRock’ın IBIT ürününün opsiyon işlemleri, hacim açısından Deribit’i geride bırakarak dikkat çekti. Bu durum, hedge fonlar ve piyasa yapıcıların daha gelişmiş stratejiler uygulayabilmesine imkan verirken, genel kriptopara türev piyasasının olgunlaştığını da ortaya koyuyor.

ETF'lerin etkisi yalnızca para girişinden ibaret değil. Kaiko Research, BlackRock ve Citadel gibi geleneksel finans devlerinin kriptopara piyasalarına girmesinin BTC’ye daha istikrarlı ve öngörülebilir bir talep akışı sağladığını belirtti. Emeklilik fonları ve 401k gibi yapıların da BTC’ye yatırım yapabilecek hale gelmesiyle daha sağlam bir risk yönetimi çerçevesi kuruluyor.

Ethereum(ETH) cephesinde de benzer bir tablo var. Son dönemde dört yıl aradan sonra rekor seviyelere ulaşan ETH, artan likidite ile birlikte ETF entegrasyonu sonrasında da benzer kazançlar elde etme potansiyeline sahip. Ancak Kaiko, likidite artışının fiyat artışı anlamına gelmediğini vurgulayarak, yatırımcıları para girişi ile fiyat arasında doğrudan bağ kurma konusunda temkinli olmaya çağırıyor.

Sonuç olarak BTC ETF’leri, kısa vadeli kâr aracı olmaktan ziyade piyasa yapısını derinlemesine dönüştüren bir katalizör işlevi görüyor. Artan likidite ve güçlü toparlanma tepkileri, kriptopara piyasasının giderek daha olgunlaştığını ve geleneksel finans ile blokzincir temelli finansın birbirine daha fazla entegre olduğunu gösteriyor.