Bitcoin odaklı Strive’ın Semler Scientific satın alması dava engeline takıldı

Bitcoin(BTC)’i kasasındaki ana varlık olarak benimseyen varlık yönetim firması Strive’ın, Semler Scientific’i satın alma girişimi yasal engelle karşılaştı. Strive, son dönemde ABD’de Cumhuriyetçi Parti başkan aday adayı olan Vivek Ramaswamy’nin liderliğindeki şirket olarak geniş çapta tanınıyor. Bu satın alma işlemi, şirketin kripto para merkezli yeni stratejisi doğrultusunda dikkat çekmişti.

ABD Illinois Kuzey Bölge Mahkemesi’ne sunulan dava dosyasına göre, Semler Scientific hissedarı Terry Tran şirket ve yönetim kurulu üyeleri aleyhine menkul kıymetler yasasının 14(a) ve 20(a) maddelerini ihlal ettikleri gerekçesiyle dava açtı. Tran, dava dilekçesinde birleşme oranı ve yeni oluşacak şirketin mali durumu hakkında yeterli bilgilerin açıklanmadığını, birleşmenin mali açıdan *adil olmadığını* ve hissedar oylamasına sunulan belgelerde *önemli düzeyde yanlış ve yanıltıcı bilgi* bulunduğunu belirtti. İlgili yasa maddeleri, yatırımcıların kararlarını etkileyebilecek önemli bilgi eksikliği ya da çarpıtılması durumlarında yönetim kuruluna hukuki sorumluluk yüklüyor.

İki şirket arasındaki birleşme 2024 Eylül ayında resmi olarak duyurulmuştu. Plan doğrultusunda, Semler hissedarları sahip oldukları her 1 hisse karşılığında Strive’ın A sınıfı adi hisse senetlerinden 21.05 adet alacak. Bu anlaşma, *hisse takası yöntemiyle gerçekleşen bir birleşme* olarak ifade ediliyor. Birleşme tamamlandığında Strive, kripto para odaklı mali yapısıyla dikkat çeken yeni bir halka açık şirket olarak ön plana çıkacak.

Bu satın alma girişiminden önce Strive, Asset Entities ile yaptığı birleşmeyle birlikte *Bitcoin odaklı bir mali strateji* benimseyen halka açık şirkete dönüşmüştü. Söz konusu ardışık satın alımlar, şirketin faaliyet varlıklarını Bitcoin ve diğer dijital varlıklara yönlendirdiği geniş kapsamlı bir stratejinin parçası olarak değerlendiriliyor.

Açılan dava sadece tipik bir şirket birleşmesi ihtilafı değil, aynı zamanda Bitcoin gibi dijital varlıkları temel varlık olarak benimseyen yeni bir şirket yönetim modelinin *yönetişim ve şeffaflık* açısından ne tür zorluklar taşıdığını da gözler önüne seriyor. Kripto paraların şirket hazinelerinde daha fazla yer bulduğu yeni dönemde, *hissedar hakları* ile *bilgi şeffaflığı* arasındaki denge giderek daha fazla tartışma konusu haline geliyor.