Ondo Finance, Nasdaq’ın tokenize menkul kıymet teklifine şeffaflık uyarısı yaptı

ABD Menkul Kıymetler ve Borsa Komisyonu(SEC), Nasdaq’ın tokenize edilmiş menkul kıymetleri piyasaya sunma teklifini incelerken, blokzincir tabanlı varlık yönetim şirketi Ondo Finance bu plana *koşullu olarak karşı çıktı*. Ondo, SEC’ye gönderdiği resmi mektupta Nasdaq’ın teklifinde şeffaflık eksikliği olduğunu ve bazı piyasa oyuncularına *haksız avantaj sağlayabilecek* durumlar barındırdığını savundu.

Şirket, özellikle merkezi saklama kurumu olan Amerikan Saklama ve Takas Kurumu(DTC) tarafından tokenize menkul kıymetlerin takas sürecine dair detayların açıklanmamış olmasını ciddi bir sorun olarak değerlendirdi. Ondo, "Yatırımcılar ve düzenleyiciler için bu tür bilgiler mevcut değilken, önerilen düzenleme değişikliğinin gerekçesini doğru şekilde değerlendirmek imkânsızdır" yorumunda bulundu. DTC, ABD'deki tüm menkul kıymet takas ve mutabakat işlemlerinden sorumlu *önemli bir altyapı* rolü üstleniyor.

Bununla birlikte Ondo, Nasdaq’ın tokenize menkul kıymet girişimini genel anlamda desteklediğini belirtti. Ancak teklife dahil edilen *gizli bilgi unsurlarının*, diğer piyasa katılımcılarının yorum yapma fırsatını sınırlayabileceği uyarısında bulundu. Ayrıca ilgili takas altyapısının DTC tarafında henüz tam anlamıyla tamamlanmadığını ifade ederek, SEC’in bu sürece onay vermekte acele etmemesi gerektiğini vurguladı. Şirket, SEC’in kararlarında şeffaflık ve kamuoyu görüşünü *en öncelikli kıstaslar* olarak ele alması gerektiğini söyledi.

Bu tartışmaların çıkış noktası, Nasdaq’ın 8 Eylül’de SEC’ye sunduğu düzenleme değişikliği önerisi oldu. Bu teklifte, blokzincire dayalı tokenize hisselerin geleneksel hisse senetleri ile *aynı koşullarda işlem görmesi* hedefleniyor. SEC, bu değişikliği değerlendirmek için kasım başına kadar vakte sahip ancak sürecin yıl sonuna kadar uzatılması da mümkün.

Öte yandan, Japonya’da büyük bir blokzincir adımı daha gündeme geldi. Ülkedeki önde gelen bankalar, *yen bazlı bir stablecoin* ihracı için kolları sıvadı. Mitsubishi UFJ Finansal Grubu(MUFG), Sumitomo Mitsui Bankası ve Mizuho Bankası gibi *Japonya'nın üç büyük ticari bankası*, MUFG’nin geliştirdiği ‘Progmat’ platformu üzerinden stablecoin geliştirme sürecine başladı. Amaç, bu dijital parayla kurumlar arası ödemeleri daha verimli hale getirmek. Bankalar, yıl sonuna kadar bu coini piyasaya sürmeyi hedefliyor.

Bu proje, Japonya’nın ilk banka destekli stablecoin ağı olma potansiyeline sahip. Mitsubishi Ticaret Şirketi, önce bu coini kendi iç ödeme sistemine entegre etmeyi planlıyor. Bu sistem sayesinde, 240’tan fazla iştirakinin yürüttüğü uluslararası işlemlerde *havale ücretleri ve idari giderler* azaltılabilecek.

Tüm bu gelişmeler, düzenleyici belirsizliklere ve kamu-özel sektör arasındaki farklara rağmen dijital varlık alanındaki büyümeyi yavaşlatmıyor. ABD’de hükümetin kısmi kapanma tehdidine rağmen yalnızca bu hafta içinde *5’ten fazla yeni kripto para ETF başvurusu* SEC’ye iletildi.

Bu başvurular arasında öne çıkanlardan biri, VanEck’in perşembe günü kaydettiği ‘VanEck Lido Stake Edilmiş Ethereum ETF’si oldu. Bu ETF, Lido platformunun sunduğu likit staking token’ı olan stETH’nin performansını izlemek üzere hazırlandı. Ethereum(ETH) ekosisteminde likit staking yaklaşımı giderek *ana akım kabul* görmekte. Bu nedenle bu tarz ETF’ler, geciken spot ETF onaylarından bağımsız olarak, *kurumsal yatırımcılar için cazip yeni yatırım araçları* haline gelebilir.