Ripple’ın(Ripple) baş teknoloji sorumlusu David Schwartz(David Schwartz), yakın zamanda XRP Ledger(XRPL) için geliştirilen yeni ‘akıllı sözleşme’ özelliğine dair yol haritasını paylaştı. Tüm yönleriyle kapsamlı bir platform oluşturmak yerine, sınırlı ama işlevsel programlanabilirlik sunarak XRPL ekosistemini *kademeli şekilde büyütmek* istediklerini açıkladı.
Schwartz, 24’ünde (yerel saatle) X platformunda gerçekleştirilen ‘XRPL’de programlanabilirlik’ konulu topluluk tartışmasına katılarak bu vizyonunu detaylandırdı. RippleX yazılım mühendisi Mayuka Badari ve topluluk geliştiricisi Vet(@Vet_X0) de etkinlikte yer alarak katkı sundu.
Schwartz etkinlikte, XRPL’nin her yönüyle akıllı sözleşme desteği sunan bir platforma dönüşmesinin *uygun olmadığını* vurguladı. “En iyi akıllı sözleşme platformu olmamız gerekmiyor, ancak temel programlanabilirliğe ihtiyacımız var” sözleriyle daha *gerçekçi ve dengeli* bir yaklaşımı savundu. Ayrıca XRPL’deki sözleşmelerin gerçek fayda sağlayabilmesi için mevcut yerel işlevlerle entegre şekilde çalışması gerektiğini ifade etti.
Yeni geliştirilen akıllı sözleşme spesifikasyonu ‘XLS-101’ adını taşıyor. Ethereum(ETH) ağında yaygın olan Ethereum Sanal Makinesi (EVM) altyapısından farklı olarak, XLS-101 tamamen XRP Ledger’ın kendi mimarisi üzerinde tasarlandı. Vet, “XLS-101 genişlemeye yönelik bir adım olsa da, XRPL’nin temel protokol, mutabakat veya token yapısını değiştirmiyor” diyerek yanlış anlaşılmalara açıklık getirdi.
Mayuka Badari de benzer şekilde, XLS-101’in EVM ile ilişkili olmadığına dikkat çekti. EVM uyumluluğu sağlayan XRPL alt ağı olan ‘EVM yan zincirinden’ de ayrı bir sistemle çalıştığını belirten Badari, bu sayede *ek güvenlik veya mutabakat değişikliği gerekmeden* gelişmiş işlevselliğin sağlandığını anlattı.
Schwartz açıklamalarında, bu akıllı sözleşme entegrasyonunun aşamalı şekilde ilerleyeceğini ve hızlı genişleme yerine ‘temkinli geliştirme’ yaklaşımının benimseneceğini söyledi. Fazla fonksiyon eklemenin sistemin güvenliği ve sürdürülebilirliği açısından risk doğurabileceğini vurgulayan CTO, “Gerçek geri bildirimlere göre iyileştirilebilir bir yapı sunmak, toptan geçişten çok daha faydalı” yorumunda bulundu.
XLS-101’in en dikkat çeken yönlerinden biri, XRPL’nin çekirdek protokolünü değiştirmeden yeni özelliklerin ‘uzantı’ biçiminde eklenmesine olanak tanıması. Bu da hem bireysel kullanıcılar hem de kurumsal kuruluşlar açısından daha güvenli ve esnek bir yapı sunuyor. Ripple’ın buradaki hedefi, kullanıcı tabanını genişletmeden önce *mevcut altyapının işlevselliğini artırmak*.
Bu açıklamalar, XRPL ağı üzerinde akıllı sözleşme özellikleri için ‘AlphaNet’ testlerinin başlatıldığı döneme denk geliyor. Bu adım, XRPL’ye resmi olarak akıllı sözleşme özelliğinin eklenmesi ve DeFi gibi merkeziyetsiz uygulamaların yaygınlaşması açısından *önemli bir eşik* olarak değerlendiriliyor.
‘Yorum’: Ripple cephesinin agresif bir akıllı sözleşme entegrasyonu yerine, *erişilebilirlik ve güven* odaklı bir yaklaşım benimsemesi, XRP Ledger’ı diğer zincirlerden ayrıştıracak dikkat çekici bir strateji olarak öne çıkıyor. XLS-101 ile EVM’den uzak ama işlevsellikten ödün vermeyen bir çözüm sunulması, kurumsal kullanıcılar için cazip olabilir.
Yorum 0