XRP Ledger(XRPL), önümüzdeki yıllarda ağın performansını ve kurumsal kullanım alanlarını artırmayı hedefleyen kapsamlı bir güncelleme sürecine giriyor. Ripple tarafından kısa süre önce paylaşılan öneri raporuna göre, yeni sürüm olan XRPL 3.0.0 ile birlikte beş temel teknik değişiklik öneriliyor. Yatırımcılar ve geliştiriciler açısından bu gelişmeler yalnızca teknik düzeyde kalmayıp, doğrudan varlık yönetimi ve işlem güvenilirliğiyle bağlantılı olması nedeniyle önemli bir dönüm noktası olabilir.
Ripple, ayın başında XRPL’ın yeni versiyonu olan ‘XRPL 3.0.0’ı tanıtarak beş ayrı değişiklik önerisinde bulundu. Bu teknik güncellemelerin hayata geçebilmesi için doğrulayıcıların onayı gerekiyor. Oy verme sürecinin son tarihi ise 2026 yılı Ocak ayı olarak belirlendi.
Söz konusu öneriler arasında otomatik piyasa yapıcı(AMM) sistemindeki yuvarlama hatalarının düzeltilmesi, defter kayıtlarındaki kimlik alanlarının yeniden yapılandırılması ve iletilen tutarları gösteren metaverilerin kurtarılması gibi başlıklar yer alıyor. Ayrıca, fiyat verilerini sağlayan oracle sistemlerindeki sıralama sorunu giderilirken, token’ların emanet sistemindeki (escrow) hesaplama doğruluğu da artırılıyor.
Bunlar arasında en dikkat çekenlerden biri ‘fixAMMClawbackRounding’ adlı değişiklik. Bu güncelleme, AMM içindeki son likidite sağlayıcının varlıklarının geri çekilmesi sırasında ortaya çıkabilecek yuvarlama sorunlarını ortadan kaldırmayı hedefliyor. Öncesinde güven hattı ve AMM bakiyesi arasında tutarsızlıklar yaşanırken, bu öneriyle birlikte daha ‘doğru’ muhasebe ve doğrulanabilirlik sağlanabilecek.
‘fixIncludeKeyletFields’ adlı bir diğer öneri ise, defter içindeki eksik kimlik alanlarını tamamlayarak ağ genelinde ‘nesne takibi’ ve sistem yönetimini daha etkin hale getiriyor. Örneğin, escrow ve ödeme kanallarındaki sıra numaraları, imza listeleri ya da oracle belgeleri gibi unsurlar daha iyi izlenebilecek.
Metaveri doğruluğuna odaklanan ‘fixMPTDeliveredAmount’ önerisi ise, çok amaçlı token(MPT) işlemlerinde gerçekten gönderilen tutarın yeniden izlenebilmesini sağlıyor. Bu sayede işlem geçmişine dair ‘şeffaflık’ artacak ve kullanıcılar açısından daha güvenilir bir muhasebe altyapısı sunulacak.
Öte yandan, ‘fixPriceOracleOrder’ önerisi, aynı varlık çiftlerinin sıralamasındaki tutarsızlıkların yol açtığı fiyat okuma problemlerine çözüm getiriyor. Böylece hem geliştiriciler hem de kullanıcılar ‘daha tutarlı fiyat bilgileri’ne erişebilecek.
Son olarak, ‘fixTokenEscrowV1’ adlı değişiklik önerisiyle transfer ücretlerinin dahil edildiği MPT escrow işlemlerinde oluşan muhasebe hataları düzeltiliyor. Bu iyileştirme sayesinde, token çözülmeleri sırasında toplam arz ve ihraççı hesap bakiyesi ‘doğru şekilde’ yansıtılıyor. Yorum: Bu, hem ‘şeffaflık’ hem de yönetişim açısından XRPL için kritik bir adım.
Tüm bu teknik güncellemelerin yanında Ripple’ın bir diğer dikkat çeken hamlesi de, kurumlara özel bir zincir üstü borç verme protokolü geliştirmesi oldu. Ripple yazılım mühendisi Edward Hennis, X (eski adıyla Twitter) üzerinden yaptığı paylaşımda, sabit vadeli, sabit faizli ve kredi teminata dayalı bir borçlanma altyapısı üzerinde çalıştıklarını açıkladı.
Hennis’in aktardığına göre bu protokol, ‘tek varlık kasası’ adlı yapı ile oluşturuluyor. Bu tasarım, her bir kredi işleminin riskini izole ediyor ve katılımcıların ‘şeffaf veya gizli’ yollarla likidite sağlayabilmesini mümkün kılıyor. XRP ve RLUSD gibi varlıkların kullanılacağı sistemde piyasa yapıcılar, ödeme hizmeti sağlayıcıları ve fintech kredi kuruluşları gibi aktörler için yeni kullanım alanları yaratılması planlanıyor.
Bu borçlanma protokolü de tıpkı önceki beş teknik değişiklik gibi 2026 Ocak’ta gerçekleşecek doğrulayıcı oylamasına sunulacak. Ripple’ın hedefi yalnızca merkeziyetsiz finans (DeFi) değil; aynı zamanda kurumsal finans dünyasına da güçlü bir giriş yapmak.
Genel itibarıyla XRPL 3.0.0 süreci, gerçekleştirilecek teknik iyileştirmelerin ötesinde, tüm XRP ağı için ‘güvenilirlik’ ve ‘kurumsal ölçeklenme’ açısından bir dönüm noktası olabilir. Oracle sıralaması ya da AMM muhasebesi gibi temel sorunlar çözülürse, genel ağ ‘istikrarı’ artacak ve kurumsal aktörler için katılım engeli azalacak.
Özellikle borç verme protokolünün on-chain kredi çözümleri için yeni bir alan açabileceği düşünülüyor. Bu tür bir gelişme, XRP’nin yalnızca bir transfer aracı değil, aynı zamanda kurumsal cüzdanlar için işlevsel bir ‘finans platformu’ olarak değerlendirilebileceğini ortaya koyuyor. Yorum: Orta ve uzun vadeli yatırımcılar için bu gelişmeler, XRP’nin kullanımı ve benimsenmesi konusunda stratejik yeniden pozisyon alma fırsatı sunabilir.
Yorum 0