Bitcoin mahremiyet cüzdanı Samourai Wallet’in kurucu ortaklarından Keonne Rodriguez, ilk kez cezaevinden bir mektup paylaşarak tutukluluğunun başlangıcına dair izlenimlerini aktardı. 11 Kasım’da kripto karıştırma aracı işletmekle suçlanan Rodriguez, 5 yıl hapis cezasına çarptırılarak bir ABD federal cezaevine gönderilmişti.
Rodriguez, 24’ünde kaleme aldığı mektubunda ilk hafta yaşadığı deneyimleri anlattı. Cezaevine geldiğinde sağlık muayenesi, yasal işlemler ve beden aramasından geçtiğini belirten Rodriguez, ailesiyle vedalaşma anını ‘duygusal olarak zorlayıcı’ diye tanımladı. Ortama alışmanın zor olduğunu kabul eden kurucu, “Her şey kafa karıştırıcı ve doğallıktan uzak ama üstesinden gelebiliyorum” ifadelerini kullandı. Diğer mahkûmlardan saygı gördüğünü de ekledi.
Rodriguez’in eşi, 25’inde ilk ziyaretçisi olacaktı. Bu durum, sosyal medyada Rodriguez’in yaşadığı ‘insani durum’ üzerinden toplumun empatisini kazanmasına sebep oldu.
Rodriguez’in dava süreci, Samourai Wallet’teki Bitcoin(BTC) karıştırma özelliği nedeniyle başlatıldı. Söz konusu teknoloji, çeşitli kullanıcıların kripto paralarını birbirine karıştırarak işlemlerin izlenmesini zorlaştırıyor. Bu sayede hem ‘mahremiyet aracı’, hem de yasa dışı işlemleri gizlemeye yarayan bir mekanizma olarak görülebiliyor. Bu karma durum ise sadece bireysel bir suçlama değil, daha geniş çapta bir ‘hukuki tartışma’ başlattı. Rodriguez’in davası, açık kaynak kod geliştiricilerinin geliştirdikleri yazılımlar nedeniyle hukuki olarak ne derece sorumlu tutulabileceğini sorgulatan bir örnek haline geldi.
Hukukçular ve kripto uzmanları, bu gelişmeyi Tornado Cash ortak kurucusu Roman Storm’un davasıyla da karşılaştırıyor. Her iki olay da teknolojiyle amaç arasındaki ayrımı belirleme konusunda yasal sistemin sınandığını gösteriyor. Yorum: Açık kaynak geliştirici ile kötüye kullanımı yapan son kullanıcı arasındaki hukuk çizgisinin netleşmediği ortamlarda, teknoloji üreticileri doğrudan hedef haline geliyor.
Rodriguez için başlatılan imza kampanyası 12 binden fazla destek alırken, birçok mahremiyet savunucusu, geliştiricinin hiçbir gerçek mağdur yaratmadığını iddia ediyor. Rodriguez, yaşadıklarını “yargısal baskı” olarak nitelendirerek, mahkemelerin açık kaynağı kriminalize etmeye çalıştığını savundu.
Konuya dair en dikkat çeken açıklama ise Başkan Trump’tan geldi. Trump, 16 Aralık’ta yaptığı açıklamada Rodriguez vakasıyla ilgileneceğini söyleyerek, olası bir ‘af’ ihtimalini gündeme taşıdı. Rodriguez de bu açıklamanın ardından doğrudan affedilme çağrısı yaptı. Yorum: Trump’ın böyle bir çıkışı, hem teknoloji politikaları hem de seçmen tabanıyla iletişim açısından stratejik bir adım olabilir.
Diğer yandan bazı hukukçular, açık kaynak kod yazmanın suç sayılmadığını, ancak kasti olarak yasa dışı işlemlere hizmet edecek şekilde kullanmanın cezalandırıldığını hatırlatıyor. Bu nedenle, yalnızca ‘yazılım geliştirenler suçlanıyor’ algısının abartılı olduğu öne sürülüyor.
Bu süreç, kripto dünyasında mahremiyet odaklı çözümlerin yasal statüsündeki kırılganlığı da tekrar gündeme taşıdı. Artan düzenleyici baskılar, bazı gizlilik odaklı cüzdan projelerinin ABD içinde hizmetlerini sonlandırmasına veya uygulama mağazalarından çekilmesine neden oldu. Yorum: Arka planda Kaliforniya merkezli kullanıcı trafiği olan birçok cüzdan uygulaması, sessiz sedasız hizmetlerini sınırlandırmaya başladı.
Sonuçta Rodriguez’in durumu yalnızca bireysel bir dava değil, kripto ekosisteminde mahremiyete dayalı araçların ne derece korunacağı ya da kriminalize edileceği konusunda kritik bir dönüm noktası olabilir. Geliştiriciler ve projeler bu süreci yakından takip ediyor.
Yorum 0