Ethereum(ETH) vadeli işlem primi dip yaptı: Alım fırsatı mı, yeni düşüş sinyali mi?

Ethereum(ETH) vadeli işlem priminin son bir yılın en düşük seviyesine gerilemesi, bazı yatırımcılar tarafından ‘dipten alım’ sinyali olarak yorumlandı. Ancak son günlerde yaşanan sert düzeltmeyle birlikte sektör uzmanları daha temkinli değerlendirmelerde bulunuyor.

Cointelegraph’ın haberine göre, 26’sı ile 28’i arasında Ethereum(ETH) fiyatı yaklaşık %9,3 düşerek 1.860 dolar seviyesine kadar geriledi. Bu sert düşüş, yaklaşık 114 milyon dolarlık kaldıraçlı vadeli işlem pozisyonunun tasfiyesiyle sonuçlandı. Bunun sonucunda spot piyasa ile vadeli işlemler arasındaki fiyat farkı, yani ‘vadeli işlem primi’, son bir yılın en düşük seviyesine düştü. Normal şartlarda Ethereum’un bir aylık vadeli işlemleri yatırımcılara fonları elde tutmanın fırsat maliyetine karşılık olarak yıllık %5 ile %10 arasında prim sunuyor. Ancak 8 Mart’tan bu yana ETH fiyatının %24 oranında değer kaybetmesiyle birlikte bu prim yıllık sadece %2 seviyesine kadar indi.

Bazı piyasa analistleri, bu düşüş hareketinin yeni alım fırsatları doğurabileceğini düşünse de, mevcut piyasa verileri henüz güçlü bir ‘dip’ sinyali vermiyor. Benzer bir durum geçen yıl ekim ayında da yaşanmış, ardından ETH fiyatı toparlandıkça vadeli işlem primi de yeniden yükselmişti. Bu da vadeli işlem primlerinin fiyat yönünden ziyade kısa vadeli piyasa dalgalanmalarına duyarlı olduğunu gösteriyor.

Vadeli işlemlerin yanı sıra opsiyon piyasasında da benzer bir temkinli hava hakim. Ethereum opsiyon piyasasında sıkça kullanılan ‘%25 delta skew’ göstergesi de yatırımcıların aşağı yönlü risklere karşı koruma arayışında olduğunu ortaya koyuyor. Bu gösterge +6% civarına ulaştığında yatırımcıların ‘put’ opsiyonlarına olan talebinin arttığı, yani düşüş beklentisinin yükseldiği kabul edilir. Şu anda bu gösterge +7% seviyesinde ve kurumsal yatırımcıların Ethereum(ETH) fiyatlarında daha fazla düşüş bekliyor olabileceği yönünde yorumlanıyor.

Uzmanlar ayrıca Ethereum ağının temel çekiciliğinde de azalma olduğuna dikkat çekiyor. Kullanıcı etkinliğindeki düşüş ve Layer-2 çözümlerin yaygınlaşması sebebiyle Ethereum ana ağındaki işlem ücretlerinden elde edilen gelirde azalma yaşanıyor. Doğrudan işlem gelirinin azalması, doğrulayıcılara ödenecek ödüller için dışarıdan sermaye girişine olan ihtiyacı artırıyor. Bu durum, daha fazla ETH basımı gerekliliğine yol açabileceğinden dolayı staking getirisinin düşmesine neden olabilir.

Ethereum’un karşı karşıya olduğu diğer bir zorluk ise rekabetin giderek sertleşmesi. Solana(SOL) ve BNB Chain gibi geleneksel rakiplerin yanı sıra, belirli kullanım alanlarına odaklanmış Hyperliquid ve Berachain gibi yeni blokzincir projeleri de yatırımcının dikkatini çekiyor. Hatta Ethereum üzerinde faaliyet gösteren, 5,3 milyar dolarlık TVL’ye sahip Ethena adlı stabilcoin protokolü bile kendi Layer-1 ekosistemine geçiş yapmayı değerlendiriyor. Bu gelişme, Ethereum’un merkeziliğini tehdit edebilecek bir potansiyele sahip.

Ancak tüm bu olumsuz sinyallere rağmen Ethereum’un uzun vadeli ivmesini kaybettiğini söylemek için henüz erken. Yakında devreye alınması planlanan “Pectra” hard fork güncellemesi, ağda işlem maliyetlerinin düşmesine ve kullanıcı deneyiminin gelişmesine katkı sağlayabilir. Eğer bu yükseltme beklentileri karşılayabilirse, Ethereum’a olan yatırımcı ilgisi yeniden yükselebilir.

Kısacası, vadeli işlem primindeki düşüş kısa vadede alış fırsatı gibi görünse de, yapısal talep zayıflığı, artan rekabet ve opsiyon piyasasından gelen temkinli sinyaller dikkate alındığında kesin bir dipten dönüş sinyali henüz görülmüyor. Bu noktada Ethereum’un kaderi, Pectra güncellemesinin piyasa beklentilerini ne ölçüde karşılayabileceğine bağlı olacak.