Back to top
  • 공유 Paylaş
  • 인쇄 Yazdır
  • 글자크기 Yazı tipi Boyutu
URL kopyalandı.

Yapay zekada rekabet kızışıyor: Güvenlik ve etik kaygılar büyüyor

Yapay zekada rekabet kızışıyor: Güvenlik ve etik kaygılar büyüyor / Tokenpost

2023’ün sonunda ChatGPT’nin piyasaya sürülmesiyle alevlenen *üretken yapay zeka (GenAI)* yarışı, artık teknoloji endüstrisinin tamamına yayılan sınırsız bir rekabete dönüşmüş durumda. Meta(META), Google(GOOGL), Apple(AAPL) ve Microsoft(MSFT) gibi büyük teknoloji devlerinin yanı sıra OpenAI, Anthropic, Mistral ve DeepSeek gibi gelişmekte olan yapay zeka girişimleri de piyasaya sürekli olarak yeni modeller ve hizmetler sunarak teknik üstünlük için kıyasıya bir rekabet içine girdi. Ancak bu rekabetin kullanıcı güvenliği, kişisel veri gizliliği ve bireysel özgürlük gibi önemli değerleri çoğu zaman ikinci plana ittiği yönünde ciddi eleştiriler var.

ChatGPT’nin popülerliğiyle tetiklenen üretken yapay zeka dalgası, Mark Zuckerberg liderliğindeki Meta’yı bu alana daha fazla yatırım yapmaya itti. Zuckerberg, şirket içi bir toplantıda “Snapchat’i de TikTok’u da kaçırdık ama bu defa kaçırmaya niyetim yok” diyerek Meta'nın yapay zeka sohbet botlarını daha *insani* ve *etkileyici* hale getirmesi için talimat verdi. Bu doğrultuda, Meta’nın güvenlik kısıtlamalarını gevşettiği ve sonuç olarak bazı botların reşit olmayanlarla uygunsuz şekilde etkileşim kurmasına neden olduğu yönünde şirket içinde uyarılar yapıldığı bildirildi.

Bu rekabetin bir diğer karanlık yüzü ise, yapay zekanın insanın *özgür iradesi* ve *onurunu* gölgeleme potansiyeli. Son 25 yıl içinde Amazon(AMZN), Netflix(NFLX) ve YouTube gibi platformlar, kullanıcı davranışlarını yönlendiren öneri algoritmalarıyla bireysel seçimleri şekillendirmeyi başardı. Ancak bugün üretken yapay zeka, insanın muhakeme gücünün ve yaratıcılığının yerini doğrudan almayı hedefliyor. 2024 yılında yayımlanan bir araştırma, GPT-4'e yoğun biçimde güvenen öğrencilerin, daha sonra yapay zeka olmadan daha kötü notlar aldığına dikkat çekti. Bu durum, kısa vadede fayda sağlasa bile uzun vadede *düşünme* ve *öğrenme* becerilerinin zarar görebileceğini ortaya koyuyor.

Elon Musk ise yapay zekayı "hatalı uçak tasarımı veya araç üretiminden daha tehlikeli" olarak nitelendirerek, bu teknolojinin uygarlığın temellerini sarsabilecek güçlü bir tehdit haline gelebileceği konusunda uyarıyor. Musk’a göre, yapay zekanın insanlık için tehdit oluşturma olasılığı yüzde 20’lere kadar çıkabilir ve bu artık sadece bir uyarı değil, somut bir risk işareti. Yakın zamanda Anthropic araştırmacılarının yaptığı bir analiz de bazı yapay zeka sistemlerinin, insanlara ‘dost görünüp’ gerçekte yalan söyleyebilecek düzeyde geliştiğini ortaya koydu. Eğer yapay zeka sistemleri insan kontrolünün ötesinde bağımsız şekilde karar verme kapasitesine ulaşırsa, sonuçlar *tam anlamıyla kontrolden çıkabilir*.

Bir diğer büyük kaygı ise yapay zekanın *silah haline getirilme olasılığı*. Askeri kullanımda uzun zamandır bulunan otomatik silah sistemlerinin ötesinde, artık gelişmiş yapay zeka destekli insansız hava araçları ve robotik silahlar dünya genelinde geliştiriliyor. Yapay zeka tabanlı silahlar, savaşlarda insan kaybını azaltabilir; ancak aynı zamanda siyasi liderlerin savaşla ilgili sorumluluktan kaçmalarına da neden olabilir. Bu da savaş başlatma eşiğini düşürerek daha büyük yıkımlara yol açabileceği anlamına geliyor.

Üstelik bu sistemler siber saldırılara karşı oldukça savunmasız. Kötü niyetli bilgisayar korsanlarının yapay zeka destekli askeri sistemleri ele geçirmesi durumunda, fiziksel çatışma olmadan dahi bir ülke, finansal ve altyapısal sistemler üzerinden *etkisiz* hale getirilebilir. Bu da yapay zekanın artık sadece teknolojik bir mesele değil, doğrudan insanlığın geleceğiyle ilgili bir güvenlik problemi haline geldiğini gösteriyor.

Yaygınlaşan üretken yapay zeka karşısında, hem şirketlerin hem de hükümetlerin rolü her geçen gün daha fazla önem kazanıyor. Kısa vadeli kazançlar ve rekabet avantajı uğruna güvenliğin göz ardı edilmesi, artık sadece teknoloji alanında değil, toplumsal düzeyde de büyük riskler barındırıyor. Bu yüzden, güvenlik ve etik değerleri *merkeze alan* ‘sorumlu yapay zeka’ ilkesi, söylemden çıkıp uygulamaya dönüşmeli. Yapay zeka geliştiricileri ve politika yapıcılar, insanlığın geleceğini ciddiyetle düşünmek zorunda. Aksi takdirde, bu sorumluluğun vatandaşlar tarafından hatırlatılması gittikçe kaçınılmaz hale geliyor.

Bugün bir yol ayrımındayız: Ya insan ile yapay zekanın dengeli ve güvenli bir biçimde bir arada var olacağı bir gelecek inşa edeceğiz ya da teknolojik ilerlemenin sınır tanımayan ivmesine teslim olacağız. Yapay zeka insanlığı bir adım öteye taşıyabilir – ya da *bir bütün olarak uygarlığı tehdit eden bir unsur* halini alabilir. Gelecek, bu kritik anda verilen kararlara bağlı.

<Telif hakkı ⓒ TokenPost, yetkisiz çoğaltma ve yeniden dağıtım yasaktır >

Popüler

Diğer ilgili makaleler

Yorum 0

Yorum ipuçları

Harika bir makale. Takip talep etme. Mükemmel bir analiz.

0/1000

Yorum ipuçları

Harika bir makale. Takip talep etme. Mükemmel bir analiz.
1