Ripple(XRP) ile ABD Menkul Kıymetler ve Borsa Komisyonu(SEC) arasındaki uzun soluklu dava süreci sona yaklaşırken, SEC’den eski bir yetkili sessizliğini bozarak tartışmalara yeni bir bakış açısı kattı. 2020 Aralık’tan beri devam eden bu yüksek profilli dava, XRP satışlarının menkul kıymet yasalarını ihlal edip etmediğine odaklanıyor ve bu yönüyle kripto sektörünün tamamı tarafından yakından takip ediliyor.
Son olarak, her iki taraf da ABD İkinci Temyiz Mahkemesi’ne başvurarak sürecin geçici olarak durdurulmasını talep etti. Ayrıca taraflar, Yargıç Torres’ten ‘simgesel bir karar (indicative ruling)’ vermesini isteyen ek bir dilekçe daha sundu. Bu adım, Yargıç Torres’in Mayıs ayında benzer bir talebi reddetmesinin ardından ikinci kez gündeme geldi. SEC, bu gelişmelere ilişkin güncel durum raporunu 15 Ağustos’a kadar mahkemeye teslim edecek.
Söz konusu gelişmeler, XRP topluluğu içinde önemli bir belirsizlik yaratmış durumda. Yargıç Torres’in daha önceki kararlarında herhangi bir değişiklik yapıp yapmayacağı büyük merak konusu. Sosyal medyada bazı kullanıcılar, böylesi bir talebin reddi halinde davanın yeniden Yargıç Torres’in kontrolüne döneceğini savunurken; bazıları ise sürecin ‘hukuki kilitlenme’ olarak devam edebileceğinden endişeli.
SEC’in eski San Francisco Bölge Müdürü Mark Fagel(Mark Fagel), gelişmelere ilişkin yaptığı yorumda, “Mahkeme daha önceki kararında değişiklik yapar mı, bu öngörülemez. Her iki tarafın da geçerli argümanları var” diyerek tarafsız bir duruş sergiledi. Fagel’in bu yorumu, daha önceki resmi SEC perspektifinden ayrıştığı için piyasada dikkat çekti.
Bundan sonraki süreçte, Yargıç Torres’in SEC’in yaklaşık 50 milyon doları (yaklaşık 697 milyon ₩) kuruma, geri kalan 75 milyon doları (yaklaşık 1,043 milyar ₩) ise Ripple tarafına iade etmesini kapsayan fon tahliyesini onaylayıp onaylamayacağı belirleyici olacak. Bu karar, hem SEC’in hem Ripple’ın temyiz sürecinin tamamlanması açısından da kritik önem taşıyor. Tüm bu aşamalar tamamlandığında dava resmen sonuçlanacak.
Bu davanın sonucu yalnızca Ripple için değil, ABD’deki kripto para düzenlemeleri ve dijital varlıkların yasal statüsü açısından da büyük etkiler doğurabilir. Özellikle XRP’nin ‘menkul kıymet’ sayılıp sayılmayacağına ilişkin verilecek karar, benzer projeler için de emsal teşkil edebilir. Bu nedenle kripto endüstrisi davanın seyrini mercek altında tutmayı sürdürüyor.
Yorum 0